az önce yine izleyip bitirdiğim ağır roman'ı izlerken malum yerinde denk gelip, sonra bir de duvara karşı*'daki sahneleriyle dinlediğim, adamı darmaduman eden şarkı. kimi zaman bir şarkıyı dinlerken, ''işte bu şarkı benim olsun, kan püsküre püsküre, kusa kusa ağlayarak dinleyeyim.'' dersiniz bu şarkı için. işte bu şarkı da benim için öyledir, müziğin girdiği gibi tüyleri diken diken eder, yusuf taşkın'ın sesiyle belirli belirsiz yaşlar oluşmaya başlamıştır artık gözlerde. iç geçirdiğiniz sevgilerinize eşlik ede ede, boğazınızda sigaranın dumanı, bir kez daha dinlemek üzere kişisel seyahatinize başlarsınız bu şarkıyla. aysel gürel'e bir kez daha teşekkür edersiniz.