neredeyse 18. yüzyıldan bu yana fransa, ingiltere, almanya, avusturya ve rusya tarafından uygulanan güç dengesi politikalarını artık çağdışı bulan ve şahane yalnızlık politikasını dışişlerinde son 200 yılda hiç sapmadan uygulayan abd, kaçınılmaz olarak birinci dünya savaşına bulaşmak zorunda kalmış ve bir anda hiç karışmak istemediği karmaşık avrupa siyasetinin içinde bulmuştu kendisini.
avrupalı büyük devletler 19. yy. boyunca irili ufaklı savaşlarla tepişirken güç kaybetmiş, abd pek etliye sütlüye bulaşmadan ( iç savaş derdinide atlatmıştı ) ekonomik ve askeri büyümesini tamamlamıştı. doğal olarak bu kadar büyüyen bir devlet daha fazla kendi kabuğuna çekilmiş bir durumda kalamazdı.
fakat klasik avrupa diplomasisinden ve onun dayanak noktası olarak kullandığı güç dengesi politikasından adeta tiksinen ve savaş sonrasında uygulanmaya devam edilirse hiç bir problemi çözemeyeceğini ve sağlıklı bir barışın kurulamayacağını düşünen wilson, savaş sonrası yeni dünya düzeninin ve kurulacak barışın, klasik ulusal çıkar çatışması prensibine ve onun gereği olan toprak ve ya tazminat ödemesine bağlı değil eski dünya için yepyeni bir temel olarak dünya milletlerinin kötülüklere ( ? ) ve yayılmacı devletlere karşı ortak hareket etmesi prensibine dayalı herkesin bildiği wilson ilkelerini deklare etmiştir.
o zamana kadar avrupa için yepyeni kavramlar olan self determinasyon, düşmana karşı ortak hareket (bkz: milletler cemiyeti) gibi amerikanvari moral değer tabanlı ilkelerin nihai amacı, wilson ve dahi abd tarafından küçümsenen ve red edilen ulusal çıkar (bkz: realpolitik) (bkz: bismarck) merkezli politikaların uluslararası siyasetten silinmesi idi. savaşta müttefik olduğu fransa ve ingiltere' nin klasik kolonyalist emperyalizmini de şiddetle reddeden wilson, savaş sürerken dahi her fırsatta bu ülkelere hegamonyalarında bulunan ülkelere bağımsızlıklarını vermelerini dikte ediyordu.
savaştan yengi ile çıkmalarına rağmen takatleri tükenen fransa ve ingiltere; savaştan yenilgi ile çıkmasına rağmen gücünden ve ulusal birliğinden neredeyse hiç bir şey eksilmeyen almanya' nın karşısında dik duramayacaklarını bildiklerinden adeta elleri mahkum bir şekilde wilson ilkelerinin kılavuzluğunda hazırlanan versay antlaşmasını imzalamak zorunda kaldılar. ve klasik barış antlaşmalarına göre oldukça hafif, az cezalandırıcı ve esnek olan bu antlaşma çok kısa bir süre sonra almanya tarafından delik deşik edilmiş ve ikinci dünya savaşına zemin oluşturmuştur.
dünya üzerindeki güç kürelerini ( alanlarını ) ve ulusal çıkar tabanlı savaşların tekrar yapılmasını engellemeyi amaçlayan wilson ilkeleri; bolşevik devrimi sebebiyle rusya' nın içine kapanması, ingiltere ve fransa' nın savaştan bitik çıkması, savaş sonunda dağılmadan kalan almanya' nın ulusal birliğini koruması ama en önemliside şahane yalnızlık politikasından bir türlü sıyrılamayan abd' nin ( aynı hatayı 2. dünya savaşı sonunda roosvelt ve truman tekrarlamıştır ) beceriksiz siyasi manevraları yüzünden hedefine ulaşamamış, ironik bir şekilde ilkinden daha yıkıcı bir dünya savaşına ve bunun sonucunda devam eden soğuk savaşa zemin hazırlamıştır.