sanayici takımının hakkında boş boş konuştuğu iddiadır.
kaynak nedir, islâm tarihi kaynakları nelerdir diye sorsan googlea yazmadan cevap veremeyecek adamlar burada islâm/islâm öncesi tarihçiliği oynuyor. o kadar komik şeylerden de bahsediyorlar ki insan cevaplayıp cevaplamamak arasında gidip geliyor. sokakta kulağına gelse gülüp geçersin ama bu sitelere çok sayıda insan giriyor. saçmalığın yanında saçmalığın saçmalık olduğunu ortaya koyan şeyler de yazmak gerekli:
1. hazrec ile peygamberimizin akrabalığı peygamberimizin atası hâşim'in hazrecli selma ile evlenmesi sebebiyledir.
2. şecerenin .. hâşim-abdülmuttalib-abdullah-hz. muhammed şeklinde olduğu göz önüne getirilirse hazrec ile bir yakınlık söz konusu olduğu doğrudur ancak bu yakınlığı peygamber'in hazrecli olduğu şeklinde değerlendirmek tarihi gerçeklere aykırıdır ve slogancıların işidir .nitekim sakife toplantısında, hilafetin ensarın hakkı olduğunu savunanlar dahi peygamber'in neseben kureyşe daha yakın olduğunu inkâr etmemişlerdir; argümanlarında nesebî yakınlığa yer vermemişlerdir.
3. hazrecin "kurt" anlamına geldiği meselesine gelelim. öncelikle bu kelime kurt anlamına gelse bir şey ifade eder miydi? hayır. ama zaten kurt anlamına da gelmiyor. siz değerli sözlük yazarları ve bu saçmaları okuyacak insanlar için üşenmedim el-ezherî'nin tezhîbu'l lugasını (arapça arapçadır)açıp baktım ki lisanu'l arab ve tacu'l arus gibi sözlükler kendisinden çokça faydalanmıştır. orada hazrec e yalnızca bizim de bahsettiğimiz bir kabile adı ve "güney rüzgârı" anlamı verilmiş.
bununla yetinmedim elbette. el-mevârid arapça-türkçe sözlüğe baktım ve "kurt" karşılığını göremedim. en sonunda el-beyân'da "arslan" karşılığı buldum ki bu kurt anlamına gelmemektedir takdir edeceğiniz gibi.
4. üçüncü maddede hazrec kelimesinin güney rüzgârı anlamına geldiğini en fazla "arslan" anlamına ulaşılabileceğimizi söylemiştik. bunlar bir kenara hazrec kabilesinin menşei de onların türklük ile uzaktan yakından ilgisi olmadığını ortaya koyar. hazrec yemen civarından yesrib'e gelmiştir. biz yobazlar kaynakları tahrif ettiğimiz siz de arapça bilmediğiniz -ve arapça bilmediğiniz hâlde islâm tarihçiliği oynadığınız- için size diyanet'in değil meb'in islâm ansiklopedisine gitmenizi tavsiye edeceğim. neden diyanet'in değil meb'in? meb ansiklopedisindeki maddeler müsteşrikler tarafından kaleme alındığı ve bazı maddelerde islâm inanç ve kültürüne ters ifadeler barındırdığı için dönemin "yobazları" tarafından sertçe eleştirilmiştir ki bu "yobazların" başında ömer nasuhî bilmen gelmektedir.
5. namık kemal zeybek'in de savunduğu bu iddialar en çok "zekeriya kitapçı'nın" çalışmalarında incelenmiştir. elbette zekeriya kitapçı öncesinde de peygamber'in türklüğü hakkında tartışmalar olmuştur, oldu da. ancak bunlar üzerine en çok eğilen zekeriya kitapçı dır. fakat şunu da belirtmek gerekir ki zekeriya kitapçı'nın iddiaları ilahiyat ve tarih çevrelerinde kabul görmemiştir. bunun da arapseverlikle değil zekeriya hoca'nın yöntemi ve yorumu ile ilgisi vardır.
evet, hz. peygamber'in türkler hakkında bilgisi olduğu ve hatta onları tanıdığı muhakkaktır. zirâ kur'an'da da -rum suresi- işaret edilen Bizans-Sasani savaşlarında Türklerin tesiri vardır. Bu savaşı bu kadar yakından takip eden bir topluluğun Türklerden haberdar olmaması mümkün değildir. Zaten islâmî dönem bir yana, cahiliye şiirinde bile Türklerden bahsedildiği bilinmektedir. Üstüne Ebû Talib'e nispet edilen ibn Hişam'da kendisine yer bulmuş(Ebû Talib bu şiiri okumasa dahi) ve Türk yurtlarına işaret edilen bir şiir, Hz. Peygamber'in Türk çadırında itikafa çekilmesi de bu tanışmayı doğrular niteliktedir.
Ancak tüm bunlardan Hz. Peygamber'in "Türk" olduğu sonucunu çıkarmak doğru olmadığı gibi mümkün değildir.
Ayrıca belirtmek gerekir ki Zekeriya hoca birçok defa "mevsuk" kaynaklara başvurduğu gibi geç dönem kaynaklarına ya da güvenilir olmayan kaynaklara da başvurmuştur.
şunu da söylemekte fayda var: tarihimizi de namık kemâl zeybek'ten öğrenmeyelim ya hu. ilk dönem kaynaklarına ana diliyle inemeyecek, o kaynakları iyi biçimde tanıyamayan, usul bilmeyen insanlardan bi' zahmet tarih öğrenmeyelim.
6. ilim edinmek isteyen arkadaşlara yönelik bir çağrım bu. ciddiye alan alır, almayan almaz.
her işi ehlinden öğrenin arkadaşlar bu birincisi. bir de lütfen slogan atanlardan kaçın. sloganın olduğu yerde bilgi olmaz, mantık olmaz, metod olmaz.