anlaşılan arkadaşlar konunun dışına çıkıp beydavi ekolüne kaymışlar. oldu olacak bin baz ve ibn i teymiyye ekolüne de kaysalar ya? hadis usulleri başlıca dediği gibidir. ravilere bakılır. biz de zaten "kriterlerin bazilari" dedik. elbetteki raviler önemlidir. fakat bizim kalben kabul ettiğimiz ekol imam azam ekolüdür. yani hadisler diğer hadislere kur an a arzedilmelidir. zaten ehl i sünnetin tümüne yakını da böyle der. kimi kişiler senedi sağlam her hadisi kabul etmişlerdir. fakat senetten önce bakilmasi gereken yer hadisin ne dediğidir. peygamber in o laftan önce ona muhalif ve daha sahih bir laf etmesi konumuz olan misal hadisi geçersiz ve ya zayıf kılar ve ravilerini sorgulamamıza yol açar. ve ya kur anı nesh eden hadis konusu yılardır tartisilir. fakat bugun bile buna bir net cevap verilmiş değil halen ihtilaf vardır. bana göre de senedi insanlar olan bir hadisin kaynağı direkt allah ve rasulü olduğuna emin olduğumuz kuran ı nesh etmesi mümkün değildir. peygamberin kur an a yanlislikla sahabelerin kur an ayeti sanip koydukları bir husustan başka peygamberin sözlü olarak nesh ettiği bir ayet yoktur. ki o da hiç bir zaman ayet olmadi sahabeler onu ayet sandı.(kuyu başında şehit olanlar ile alakalı hadis in ali imran suresinde sanilip okunması) peygamber asla kur an ın ak dediğine kara demez. sebebi de ayette açıkça belirtildiği üzere
"Eğer Muhammed kendinden bazı sözler uydurup da bizim söylediğimizi iddia etseydi, elbette ki onun gücünü kuvvetini alır ve şah damarını keserdik. içinizden biç biri de buna engel olamazdı" (Hakka44,47)
Yine bir ayeti celilede:
"...Muhakkak ki ben, ancak bana vahyolunana tabi oluyorum. Ve ben apacık bir uyarıcıyım"
yani kur an allah in kusursuz kelamı anca kendini nesh edebilir. ama hadisle nesholunamaz.