bugün

ota boka dilekce yazan insan

hakkını savunmanın zaman zaman cılkını çıkaran insanlardır. kimi zaman apartman yöneticisi, kimi zaman etrafınızdaki bir kişi olabilir.

böyle kişiler kimi zaman üstüne vazife olmayan işlere bile burnunu sokar. mesela üniversiteden bir arkadaşım çimenlerin sulanma saatine fena halde takmıştı. muğla'da okuyoruz ve bahardan itibaren sıcaklar feci bastırıyor. neymiş efendim üniversitedeki görevliler çimenleri saat 13'te suluyorlarmış. o saatte güneş zaten en tepedeymiş. hem boşuna su masrafı oluyormuş hem de çimenler yanıyormuş. sulanma saati 18'den sonra olmalıymış. bir güzel dilekçeyle bunu okul yönetimine bildirdi. okul yönetimi de üşenmeden cevap yazdı. görevlilerin işinin saat 17'de bittiğini bu nedenle çalışma saatlerinde çimenleri sulamaları gerektiğini ve yapabilecek hiç birşeyleri olmadığını bildirdiler.

aynı kişi yüksek lisansa başvururken de bütün belgelerinin noterden onaylatması gerektiğini öğreniyor. bir hesaplama yapıyor 120 ytl'ye mal olucak. üşenmeden gene okula dilekçe yazıyor. bütün belgelerinin aslını okula ileteceğini ve okulunda onaylamasını rica ediyor. başvuracağı enstütü başkanı hiç üşenmeden adama cevap veriyor. böyle bir şeyin normalde olmayacağını ama bir kereliğe mahsus bunu yapabileceklerini bildiriyor. ama ne yazık ki okul bunu kabul etmiyor ve adam 120 ytl'yi notere veriyor.

sonuç olarak arkadaş arasında boş işler müdürü damgası yiyen arkadaşımız hala gerekli gereksiz yerlere dilekçe yazmaya devam ediyor.