ben de arka sıradaydım hep. ama tayfam yoktu. yalnız yalnız oturur izlerdim sadece. bir de aynama bakardım. arada benden ayna istemek için gelirlerdi lüzumsuzlar. onlara ne zaman bir şey diyecek olsam sonrasında pişman olurdum. hepsi de aptalın tekiydi. uzun zaman oldu ama hepsine doluyum hala. bir sıra arkadaşım vardı. hayatımda gördüğüm en mal insanlardan biri. geldi yanıma oturdu. hayatta herşeyi baba parasıyla elde etmiş, elde edecek olan biri. şimdi de baba parasıyla tıp okuyor. okulu en son kan davalık olmuş şekilde bitirdik. onun o beline kadar gelen kendisi gibi lüzumsuz saçlarını kaç kere böyle yolum yolum yolmayı hayal ettim ama nasip olmadı. arada facebook'ta görüyorum yakın arkadaşım olduğunu iddia eden bir gereksiz de bütün yaz abiye giyip abartılı, iğrenç saç ve makyajlar eşliğinde düğün düğün gezdi. şimdi de kapanmış. ben de acıyarak izledim. gerçi acıyorum ama birlikte kurduğumuz hayalleri hep o salaklar gerçekleştirdi. rehber öğretmenimiz vardı. bu adilere dayanamaz gider ona ağlardım çok. o bile sinirlenir gibi olurdu bazen. herşeyin güzel olacağını, hayatta güzel şeylerin de olduğunu anlatırdı. kendi hikayelerini de anlatırdı. fakat ben o zamandan beri aynıyım. etrafımdaki insanlar değişiyor ama bir mal gidiyor başka bir mal geliyor. çok güzel arkadaşlıklarım da oldu hayatta ama okulda çoğunlukla yalnızdım, hala yalnızım. biraz yabaniyim de ondan galiba. ama kötü niyetli ya da kompleksli, insanları darlayan biri de değilim bence. onlara hitap etmiyorum galiba. şu an hayat daha zor ama onlar olmadığı için çok daha mutluyum.