bugün

yazık

eski türkçede suç anlamına gelmekte olup*, bu yazıda derinlemesine, sidiğindeki üreye kadar inceleyeceğim bir garip nida. bu yazıda bahsedilecek olan "yazııak" şeklinde kullanılan nidasıdır, ziyan olmuş anlamını içerse de aslolan nidadır, gözden kaçmasın.

yazık lafı acımak ile omuz temaslıdır. acımak ve acımasız lafları ise ayrı bir konu olup burada pas atılıp kaçılacaktır.

aslında her şey, bundan birkaç gün önce tv'de arz-ül endam eyleyen, kendini sunucu sanan bir amip yüzünden oldu.

evlendirme işi ile uğraşan programa insanlar geliyor, beni everin diyor. bu programa görme engelli bir damat adayı geldi, eleman doktora çalışması yürütüyormuş ama mazisi biraz acılı. gözlerini kaybettiğinin ertesi annesini kaybetmiş, kendisine el kol olacak bir eş arıyor. sunucu kızımız 30 yaş civarı bir şebelek, anlatılanlara ağladı falan, his yaptı, acıdı o na, sen kimsin lan? karşında yakında doktor olacak bir adam var, şimendifer kafa!!

ardından 130 cm boyunda bir damat adayı çıktı, elemanın yaşı 45 civarı, kızımız yani tek hücreli şavalağımız fındık kurdu diyerek konuşuyor babası yaşındaki kişi ile, ne imiş boyu kısa imiş, ulen senin beyin kıvrımlarını bi ipe dizsem 3 cm'yi aşmaz o da bir şekil "yazık" tepkisi gördü. damat adayını bir bayan beğenmiş, 50 yaş civarında olan telefondaki ses bir çocuk sesine benziyor ama 50 sene bu?! sunucu su kabağı durur mu? asrın lafını etti, "sen telefona anneni ver" velinle konuşayım hesabı! bre aymaz, bre gafil, bre siklamen kafa!! hay allahım yahu.

ona göre o peri kızı diğerleri ise "yazzzzıııaaak" şeklinde ifade edilebiliyor. acılı yaşam öyküsüne, acıma ile "yazık bakışları" atan bu gerzek, babası ve annesi yaşındakilere de "ay canım yazııık şeklinde yaklaşabiliyor".

yazık lafı, acımadan gelir, acıma ise kendinden küçük görme içerir. sen kimsin ki, ha soruyorum sen kimsin?! tutmayın lan beni!.

acımasız, acımayı bilmeyen anlamına gelse de acımak kökeninden çok öteye kaymış bir sıfattır. acımasızlık küçümseme içermez, güce sahip olanın yanlış kanaldan gücü kullanması durumudur.

acımak yeryüzünde en aşağılık duygulardan biri olup, böyle sikko kafalılar için böbürlenme, vesilesidir. iki-üç sözcük haznesine sahip bu kalamar tavalar sürekli, "yazık", "ah canım" gibi laflar ederler ya da o minvalde bakarlar. bir daha soruyorum, sen kimsin oluyorsun?

haşiye : programın ismini bulamadım, hatırlamıyorum sarhoştum, hatırlamak istemiyorum daha doğrusu.