az önce başıma gelendir. arayan da eski, ama baya eski bi sevgili hani. neden bilmiyorum paylaşma ihtiyacı duydum. diyalog tam olarak şu şekilde gerçekleşti:
ben: Alo
Es*: ....
ben: alo? aloo?
es: ayyaş merhaba es ben.
ben: ....
es: ....
ben: sana da merhaba da, hayırdır? bir sorun mu var?
es: yok ben öyle aklıma gelince birden, arıyım dedim.
ben: nasıl yani anlamadım tam. sen şimdi evde oturuyordun, aklına eski sevgililerini aramak geldi sırayla hepimizi arıyor musun?
es: ya yok saçmalama ben seni aramak istedim sadece sesini duymak için.
ben: he anladım, hayır cinsiyetlerimiz ters olsa aramanda başka bir amaç aradım ama..
es: off pişman etme zaten çok utanıyorum, heyecanlıyım..
ben: pardon da niye heyecanlısın? neyden utanıyorsun?
es: ya işte kaç yıl geçti aradan, o yüzden... sen... sen heyecanlanmadın mı hiç?
ben: heyecanlanmamı gerektirecek bir durumumuz mu var?
es: henüz yok, ama olabilir belki diye düşündüm ben... yeniden...
ben: he sen öyle düşündün anladım ve sen öyle düşündün diye benim de öyle düşünmem gerektiğine kanaat getirdin. yalnız güzelim ben seninle ilgili tüm heyecanlarımı, tüm duygularımı yıllar öncesinde kaybettim. hükümsüzdür.
es: ağır olmadı mı biraz?
ben: yoo bence gayet normal. terkettiği eski sevgilisini yıllar sonra gecenin bir vakti durup dururken arayıp yeniden beraber olmakla ilgili abuk subuk konuşmak gibi anlamsız bir eylemde bulununan birinin çok daha fazlasını bekliyor olması gerekir aslında.
es: ben çok pişmanım.. inan hemen ertesi gününden beri pişmanım.. gururumu kıramadım sadece bugüne kadar..
ben: kırmasaydın keşke bugün de, ben de bir insanı kırmamış olurdum durup dururken gece gece.
es: hiç bir yolu yok mu diyorsun yani?
ben: ben hayatımdan, sevdiğim kadından, evimizden ve kedilerimizden gayet memnunum.
es: sevdiğin kadın mı? hani yalnız beni sevecektin ömrünün sonuna kadar?
ben: gerçekten uzatacak mısın bunu?
es: ben...
ben: es, yeter. fazlasıyla kibar davrandım sana karşı. senin beni terkederken davranmadığın kadar kibar. dediğim gibi sana karşı herhangi bir duygu beslemiyorum içimde. söyleyeceklerini dinledim ve söyleyeceklerimi söyledim. bundan sonrası ilişkime ihanet olur. senden beni bir daha aramamanı rica ediyorum. umarım hayatta her şey istediğin gibi olur. iyi geceler.
es: seni seviyorum.
ben: iyi geceler!
es: ayyaş seni seviyorum diyorum anlamıyor musun!
ben: anlamıyorum! anlamak da istemiyorum! senin beni seviyor olman herhangi bir şeyi değiştirmez bu saatten sonra anla şunu kadın! sana karşı en ufak bir duygu kırıntısı beslemiyorum diyorum! başka biriyle beraberim diyorum! ne yapmamı bekliyorsun, bir anda her şeyi bırakıp koşa koşa sana gelmemi mi? Zaten ilişkimizi bitiren şey de bu koca egondu, bir şeyi sen isterken karşındaki nasıl karşı koyabilir değil mi?! sen istiyorsan, gerisi teferruattır değil mi?! karşındaki insanın ne hissettiğinin hiç bir önemi yok değil mi? ben istiyorum gel. bu kadar. sen istemesen de olur. sen beni sevmesen de olur. ben istiyorum, ben seviyorum önemli olan bu, o yüzden gel.
es: ayyaş saçmalıyorsun!
ben: ben mi saçmalıyorum es, yıllar sonra gecenin bir vakti beni arıyorsun, sana bir ilişkim olduğunu hatta beraber yaşadığımızı söylüyorum ve sen konuşmanın başından beri, o kadının benim yanımda olabileceği ihtimalini düşünmüyorsun dahi. senin için senin duyguların, düşüncelerin dışında dış dünyada ne olup bittiğinin, insanların ne hissettiğinin, ne düşündüğünün, ne yaşadığının bir önemi yok!
es: (ağlıyor)
ben: son kez.. iyi geceler es. mutluluklar.
