allahımm. o yan flütle giriş yok mu o giriş... içimi nasıl acıtıyor nasıl.. özlem'li, bora'lı, saadet'li; bazen türk kahvesiyle, bazen birayla, bazen nescafeyle geçirdiğimiz, hayaller kurduğumuz, dedikodunun dibine vurduğumuz, yaşarken farkında olmadığım ama şu an anladığım, dünyanın en güzel haziran akşamlarını hatırlatıyor bu şarkı bana. hiç bulamadığım, hiç bana uğramayan 'aşk' denilen o lanetin yoksunluğunu öyle bir hissettiriyor ki.