türbanı, özgürlük kisvesi altında kendi çıkarları için -kıskançlık, evin reisi, son sözü söyleyen, namusuma zeval gelmesin- savunan erkeklerdir. onlar ki bir türlü anlamazlar meselenin özünü zira işlerine gelmez.
daha anlaşılır olabilmesi adına söylenebilir ki asıl sorun, yani türbana karşı gibi duran insanların asıl sorunu -en azından benim sorunum-; inanç kişiye özeldir. camiilerde, kiliselerde ibadetler yapılabilir toplu olarak ancak sonuç olarak inanç sadece kişinin içindedir. dolayısıyla inancı ile ilgili sınırlama ya da özgürlüklere katılıp katılmamak salt kişinin kendisini ilgilendirir. memleketteki inanç olayı ise tamamen siyasi boyutta olduğu için** benim ya da benim gibi düşünenlerin olayı da bu noktadan itibaren müdahaleye/karşı çıkmaya dönüşür, dönüşmüştür.
laikler inançsızdır/değildir, inançsızlar inananlara saygı duyarlar/duymazlar,,, her neyse ne artık. ama sorun bu değil. sorun şu ki türbana karşı olarak tanımlanan insanların asıl karşı olduğu şey ülkenin içinde bulunduğu -ekonomik, siyasi- kötü durumdur. işsizlik almış başını gitmiş, hayat pahalılığı* ayrı bir mesele, mevcut iktidarın izlediği iç ve dış politikalar gün geçtikçe memleketi daha zor durumda bırakmakta, borçlar sınırı geçmiş, yabancılara satılan toprakların vergisi bile vatandaştan alınmakta, eğitimsiz-okumayan toplum, okumadığı için sormayı-sorgulamayı bilmeyen insanlar, adaletsizlik, insanların gözünün içine bakıla bakıla yapılan yolsuzluklar-usulsüz anlaşmalar, meclisi rant kapısı olarak gören vekiller, kirli akraba ilişkileri, yüksek mevkiilerdekilerin statülerini kullanarak yakınlarına sağladığı haksız imkanlar, seviyesizlik, say say bitmez - uzar gider. ve işte son olarak türbanın, dinin, inancın, islamın, tüm bu kirli işlere alet edilmesi*... sorun bu arkadaşım. din toplumların afyonu* mudur değil midir tartışmasına girmeye gerek yok ancak şu da bir gerçek ki din eğitimsiz toplumların afyonudur. en zayıf noktandan vuruyorlar seni ve sen olan biteni göremiyorsun bu yüzden. tüm bunlar yetmezmiş gibi insan olan, insan evladı olan, her insan gibi vatandaşlık hakları bulunan, her insan gibi söz söyleme hakkı bulunan, her insan gibi belirli talepleri olan/olması gereken kadınlar pasifize edilmeye çalışılıyor. hakları elinden alınmaya çalışılıyor. ha tabii bu senin işine geliyor o ayrı...
söyle bana ey insanevladı; akşamları yemeğinin ayağına gelmesi değil midir hoşuna giden? ev içerisinde herhangi bir karar alınacağı zaman tek ve yetkili kişi olmak değil midir egonu tatmin eden? eşinin, çocuğunun senden izin almadan iki adım öteye gidemeyeceği değil midir ruhsal masturbasyonunun nedeni? sana bağı bulunan kadının senin eline bakmasından değil midir kendini adam yerine koyman? kadının gördüğü, bildiği tek erkek olman değil midir kıskançlığını bastırıp kendini fasulye gibi nimetten sayman? hadi sıkıyorsa, madem ki özgürlükçüsün de, eşinin çalışmasına izin versene, kız çocuğunu sonuna kadar okutsana, onu okuması için yaşadığın ilin dışına farklı yerlere de göndersene? madem düşkünsün yanındaki ya da yakınındaki kadınların özgürlüğüne, sosyal haklarını da savunsana? yapamıyorsun değil mi? yapazmazsın tabi a uyanık. çünkü derdin o kadının özgürlüğü değil, köleliği! o yüzden gelip burada masal anlatma bize. kandırmaya çalışma çarpık düşüncelerinle bizleri. sen kandırsan kandırsan kendini kandırırsın. ha bir de kendine köle ettiğin kadınını(?)
diğer taraftan ve alternatif olarak; madem tek derdin inandığın kitabın sana emrettiklerini yapmak, inancın gereği yaşamaksa; erkek olarak yapman gerekenleri yapsana sen de? ne bileyim sakalını uzat, cübbeni giy, sarığını koy başına, pantolonunun üstünden çükün belli olmasın diye dizine kadar uzunca bir şeyler giy? olmaz değil mi?
yemeyin lan bizi.
turbanı savunan sözde demokrat erkeklerdir ki;
doğuda askerler şehit düşer*, msn iletilerinize yazarsınız hrant öldü* ermeni oldunuz da asker öldü türk oldunuz mu* diye ama size türban sözü veren ve askerlik yan gelip yatma yeri değil diyen adamın oğlu* çürük(?) raporu alıp askere gitmediği zaman gıkınız çıkmaz. türklük konusundaki, askerlik konusundaki, şehitler konusundaki ikiyüzlülüğünüz çıkar ortaya.
yok şunun oğlu işsiz, yok bu yakınım işsiz, yok üniversite bitirdim iş bulamıyorum diye ağlarsınız da, size camii sözü veren adamın oğlu şaibeli bir ihale öncesi 7.5 milyon dolarlık gemiyi 2.5 milyon dolara "gemicik" şeklinde alıp* ticarete atılır da ses etmezsiniz.
ar dersiniz, namus dersiniz, turban diye yırtınırsınız, dürüstlükten doğruluktan dem vurursunuz da, sizi önce fakirleştirip sonra da altın dağıtanlara, kömür dağıtanlara memleketin kaderini belirleyecek oylarınızı satarsınız.
sokakta biri size yan baksa kavga edersiniz de, oy verdiğiniz adam* sizin gibi sıradan vatandaş olan birine ananı da al git dediği vakit alkışlarsınız...
işte tüm bunlardır türbanı savunan sözde demokrat erkeklerin tanımı. ha sen bu tanıma uymuyorsan bu başlık altında ne işin var? sen sözde değil özde savunansan neden burada da bir şeyleri savunma gereği duyuyorsun. başlık açık ve net "sözde" diyor. tamam sen özde savunansındır muhakkak(?) da, yok mudur yani türbanı sözde savunan erkek? neden üstüne alındın ki? yarası olan gocunur derler bildin mi?!
not: küresel ısınma, töre cinayeti, toplumu ilgilendiren herhangi bir sorun ve vesaire gibi olabildiğince somut olayları, olabildiğince soyut ve göreceli olan din konusuyla ilişkilendirmek, ve bunları özgürlük savunuculuğu ile bağdaştırarak örneklemek, ancak ve ancak kişinin üniversite zamanlarında oturduğu sıraları boşa işgal ettiğinin işareti olur gibi geliyor bana yoksa şüphen mi var?
not2: ben de gördüydüm üniversite yıllarımda okula girmeden önce başını açan hatun kişileri ama onların gözünde his, mis, neym yoktu. çünkü o zamanlar böyle bir tartışma yoktu. herkes kurallara uyardı. kurallar insanlar içindir lan bildin mi?
not3: vatandan önce din diyenler, bilmelidirler ki vatanları olmazsa dinlerini özgürce yaşayamazlar. bugün din konusunda "özgürlük adına" sırtınızı sıvazlayıp farklı uygulamalarıyla ülkeyi batağa/kaosa sürükleyen bazı ülkeler, bu topraklar bölündükten sonra yıkarlar o yaptıkları camileri mescidleri haberiniz ola.