bugün
- jose mourinho18
- kuresele yavsayan gotler tam liste20
- gideon reid morgan jj31
- meral akşener11
- küresel ısınmanın erkek kökünü kurutacak olması11
- rte türkiyenin geleceğinin garantisidir16
- galatasaray'ın ünlü bir hakemle anlaşması15
- sözlük erkeklerinin fotoğraf atmaması16
- anın görüntüsü14
- 4 israilli rehine için 274 filistinli ölmesi10
- arkadaşlar sizce bu bana yakışır mı10
- beyler moralim bozuk yardımcı olur musunuz9
- türbanlı bacımızın milletin ortasında öpüşmesi22
- bizi tanrı değil bilim kurtaracak23
- aydinoglu bombala22
- bik bik kiraz yerken siz fakirler ne yapıyorsunuz15
- erkeklerin çoğunun yalnız olması11
- kürt milliyetçiliğinin çok komik olması8
- bir kızın sizi sevip sevmediğini anlama yöntemleri9
- tebliğcilerin insanların giyimine karışması15
- üstteki yazar sevdiği ve sevmediği iki şey11
- allah'ı seven insan9
- vatanınızın kıymetini bilen diyen gurbetçi16
- ramazanda anne sütü içmeyen oruçlu bebek12
- atatürk'ün yabancılarla evliliği desteklememesi14
- tehlike içermeyen köpeği götüreni durdurmak15
- ellerim bos gonlum hos10
- ağzı göt gibi kokan erkek8
- 3 çarpı 3 çarpı 38
- lise mezuniyet törenleri11
- hapistekiler birbirine mi basıyor sorunsalı8
- sözlük bir tımarhane olsa doktoru kim olurdu12
- sokak köpekleri11
- magnum un 2 tl olduğu yıllar10
- erkekleri aşağılayan kadın9
- ali koç12
- sözlükten hatun kaldırmak24
- amerikan film klişeleri13
- magicovento14
- kuduz karantinası olan bölgeden 35 köpek almak13
- çağırılan yere gitmemek için bulunan bahaneler17
- en sevmediğiniz sözlük yazarları16
- herkesle iyi geçinmek13
- uzay pornosunun adı ne olmalı17
- cinlerin musallat olma sebepleri21
- hangi yazar hangi burç14
- kur koruma ne demek14
- kalp krizi8
- yalnguk oglu10
- 25 yaşındaki kız 38 yaşındaki erkek ilişkisi15
flörtle evlenme, tanışarak evlenme veya sevgililikle evlenmeye (adına artık ne dersiniz deyin) göre daha uzun sürdüğü sürekli olarak vurgulanan evlilik türü. genelde büyüklerin ağzından duyarsınız "aman bizim zamanımızda sevgililik mi vardı?" diye. aslında çevremizdeki sevgili olup evlenenlerle ailesinin bulduğu erkekle/kızla evlenenlere bakınca bunun doğru bir yaklaşım olduğunu söylemek mümkün. ama nasıl mümkün? boşanma olmayan evliliği başarı saymakla mümkün. yani görücü usulü evliliği savunanlar genelde boşanmadıkları için bu çiftleri başarılı sayıyor.
benim bir kuşak üstüm yani amca, dayı, hala (annem ve babam da dahil) görücü usulü evlenmiş. ama evliliklerindeki çatırdamalara ben çocukluğumda bizzat şahit oldum. en küçük dayımdan örnek vereyim. ben daha 9 yaşındayken annemle en büyük dayımın karısı, en küçük dayıma kız aramaya çıktılar. bildiğin kiralık ev arar gibi dolaşıyorlardı mahalle mahalle. neyse bir yerde bi kız buldular, bi kaç ay içinde söz ve nişan yapıldı, nişandan 4 ay sonra da evlilik oldu. yani tahminen 9 ay içinde evlendi dayım. bu süre zarfında gidilen aile ziyaretlerinde kızı 3-4 kere ancak görmüş, tabi öyle konuşma falan yok doğru düzgün. sonuç? dayım 17 yıldır evli ama gel ona sor. defalarca annemi ve diğer dayılarımı arayıp evde geçinemediklerinden, boşanmak istediğinden bahsetti. 15 gün boyunca arkadaşında kalıp eve uğramadığı zamanlar oldu. hatta bir kere bizim yanımızda ağladı "ben artık yürütemiyorum" diye. ama boşandı mı? hayır. neden? elalem ne der, çocuklar ne yapar korkusundan.
işte yaklaşımın yanlışlığı burada başlıyor. yahu kardeşim tamam boşanmadılar ama git sor bakalım o çatı altında o kadın ve erkek mutlu mu? kadın kocasıyla sevişirken tiksiniyor mu? erkek karısının iğneleyici laflarından bıkmış mı? kadın kocasından şiddet gördüğü halde susmuş mu? erkek karısının akrabalarından bıkmış mı? çocuklar düzgün ve mutlu bir ailenin terbiyesiyle büyümüş mü? bunun gibi onlarca sorun var, ama sırf akrabalar, komşular laf eder diye boşanmıyorlar, millet de görücü usulü evlilik yürüyor, flörtle yapılan evlilik yürümüyor zannediyor. eskiler de hep böyleymiş, bütün sıkıntılarına rağmen aman bizi kınarlar korkusuyla ayrılamamış eşinden, herkes de onları evliliği mutlu bir şekilde devam ediyor sanmış.
ister kız, ister erkek olun karşıdaki kişiyle bire birde en az 6-7 ay vakit geçirmeden (hatta yaşınız gençse 1 yıl bile olabilir) nişan, söz, evlilik vs. hiçbir resmi ilişkiye adım atmayın. o kişiyle ömür geçireceksiniz kardeşim. elalem kınar, haram der, günah der diye korkmayın. dışarıda, herkesin gördüğü bir yerde haftada 1-2 kere buluşup birbirini tanımak, telefonda gün aşırı sohbet edip karşı tarafın zevklerini, korkularını, isteklerini öğrenmek en doğal hakkınız. yarın bi gün o insanı tanımadan evlendiğiniz için evliliğinizde çıkan sorunlar mutluluğunuzu baltaladığında o haram diye bikbik ötenlerin hiçbiri yanınızda olmayacak emin olun. yani tüm ihale yine size kalacak. dolayısıyla kendi hesabınızı kendiniz yapın. sonuç kötü bile olsa en azından kendi hatasını yapmış olmak daha az koyar insana, gönül rahatlığıyla "bu kararı ben aldım, sorumluluğu da benim" diyebilirsiniz.
benim bir kuşak üstüm yani amca, dayı, hala (annem ve babam da dahil) görücü usulü evlenmiş. ama evliliklerindeki çatırdamalara ben çocukluğumda bizzat şahit oldum. en küçük dayımdan örnek vereyim. ben daha 9 yaşındayken annemle en büyük dayımın karısı, en küçük dayıma kız aramaya çıktılar. bildiğin kiralık ev arar gibi dolaşıyorlardı mahalle mahalle. neyse bir yerde bi kız buldular, bi kaç ay içinde söz ve nişan yapıldı, nişandan 4 ay sonra da evlilik oldu. yani tahminen 9 ay içinde evlendi dayım. bu süre zarfında gidilen aile ziyaretlerinde kızı 3-4 kere ancak görmüş, tabi öyle konuşma falan yok doğru düzgün. sonuç? dayım 17 yıldır evli ama gel ona sor. defalarca annemi ve diğer dayılarımı arayıp evde geçinemediklerinden, boşanmak istediğinden bahsetti. 15 gün boyunca arkadaşında kalıp eve uğramadığı zamanlar oldu. hatta bir kere bizim yanımızda ağladı "ben artık yürütemiyorum" diye. ama boşandı mı? hayır. neden? elalem ne der, çocuklar ne yapar korkusundan.
işte yaklaşımın yanlışlığı burada başlıyor. yahu kardeşim tamam boşanmadılar ama git sor bakalım o çatı altında o kadın ve erkek mutlu mu? kadın kocasıyla sevişirken tiksiniyor mu? erkek karısının iğneleyici laflarından bıkmış mı? kadın kocasından şiddet gördüğü halde susmuş mu? erkek karısının akrabalarından bıkmış mı? çocuklar düzgün ve mutlu bir ailenin terbiyesiyle büyümüş mü? bunun gibi onlarca sorun var, ama sırf akrabalar, komşular laf eder diye boşanmıyorlar, millet de görücü usulü evlilik yürüyor, flörtle yapılan evlilik yürümüyor zannediyor. eskiler de hep böyleymiş, bütün sıkıntılarına rağmen aman bizi kınarlar korkusuyla ayrılamamış eşinden, herkes de onları evliliği mutlu bir şekilde devam ediyor sanmış.
ister kız, ister erkek olun karşıdaki kişiyle bire birde en az 6-7 ay vakit geçirmeden (hatta yaşınız gençse 1 yıl bile olabilir) nişan, söz, evlilik vs. hiçbir resmi ilişkiye adım atmayın. o kişiyle ömür geçireceksiniz kardeşim. elalem kınar, haram der, günah der diye korkmayın. dışarıda, herkesin gördüğü bir yerde haftada 1-2 kere buluşup birbirini tanımak, telefonda gün aşırı sohbet edip karşı tarafın zevklerini, korkularını, isteklerini öğrenmek en doğal hakkınız. yarın bi gün o insanı tanımadan evlendiğiniz için evliliğinizde çıkan sorunlar mutluluğunuzu baltaladığında o haram diye bikbik ötenlerin hiçbiri yanınızda olmayacak emin olun. yani tüm ihale yine size kalacak. dolayısıyla kendi hesabınızı kendiniz yapın. sonuç kötü bile olsa en azından kendi hatasını yapmış olmak daha az koyar insana, gönül rahatlığıyla "bu kararı ben aldım, sorumluluğu da benim" diyebilirsiniz.
güncel Önemli Başlıklar