20 kasım 1979 kabe baskını

entry43 galeri
    33.
  1. --spoiler--
    Fars illerinde bir zulüm idaresini misilsiz bir perçinleşme hareketiyle yıkarken, din ve dünya anlayışı bakımından daha büyük bir zulme yol açan bir güdümün islâmî hamle yerine geçmek istediği bugün…
    Mukaddes topraklarda, itikad arsası bozuk şekilde yükseltmek istedikleri Şeriat duvarına yaslanıp Allah’ın Evini basmaya kadar giden, Mehdi izinde yol aldığını ve Şeriatı tepetaklak edici bu durumu islâmiyet bilen, böylece yahudilik ve islâm düşmanlığı ekmeğine yağ süren gaflet ve cehalet sürfelerinin daha ilk günde yumurtalarını çatlatmaya başladığı bugün…
    Fas’ta bonmarşecilik, Cezayir’de çıkartma kâğıdı esnaflığı, Tunus’ta coplu küfür; Libya’da mektep kaçağı, çocuk oyuncakçılığı, Mısır’da tavizci maslahatçılık, Suriye ve Irak’ta ise solculuk afyonkeşliği manzarasını yaşatan bugün… Umumiyetle tepeden inme hesapsız bir miras gelirinin savrula savrula tükenmez giderinden ibaret bir iktisat markası bugün… Böyle bir bedavacılık nimetinin hakikatte ne büyük belâ olduğundan ve zaman ve mekânı fethetme işinde bunların asıl silâh değil, silâha hedef teşkil ettiğinden habersiz bir ruhîyat damgası bugün… Bir takım kabuk üstü yeltenişlerden ve “reform” kakafonilerinden başka tek ses vermeyen bugün…
    Hele, Yeniçeriliğin modern hortlayışından başka birşey olmayan 1960 gece baskınından sonra, bütün değerlerinden ve dengelerinden olmuş ve islâm’da bile, kesik bir süt gibi yarık yarık ve çatlak çatlak hâle gelmiş, halbuki zamanın en büyük emanetini daima omuzlarında tutucu mesuliyetten düşmemiş Türkiyesi ile bugün…
    Nihayet, tamamıyla ayrı ve kütüphânelik mevzu olarak Batı dünyasının her iş ve inanış şubesinde iflâsını ilân ettiği ve “tek tecrübe etmediğimiz islâm’dır!” demeye başladığı bugün… Ve eğer islâm tükenmez bir petrol kuyusu gibi, Batı içinden kendi idrak âletleriyle fışkıracak olursa bu defa islâmı müslümanlara öğretmeye ve onları dinlerini anlamamış olmakla suçlamaya mecbur kalacağı ve hiçbir paya lâyık görmeyeceği bugün… Ve, ve, ve… Fikirde ve aksiyonda asır yenileyicisini gözleyen, onu Türkiye’den bekleyen, Türkiye’yi evvelâ içinden fethedici, sonra islâm âlemini birleştirici, daha sonra da topyekûn insanlığa arzedici destanlık role çağıran bugün… Ikınıp sıkınmaya ve evirip çevirmeye ne hacet:
    Biz “Esfel-i Safilin” dedikleri aşağılıkların en aşağısından yüksekliklerin en yükseğine zıplamak gibi bir memuriyet altındayız! Bizim için orta yer yok! “Ya tepeye zıpla, ya olduğun yerde can ver!” ihtarını getiren yeni çağın başındaki tesbitimiz budur.
    --spoiler--

    (bkz: ibda diyalektiği)

    1979 yılının 10 haziran günü necip fazıl "müjdelerin müjdesi" başlıklı yazısını salih mirzabeyoğlu 'na ithafen islam sancağı keyfiyetiyle meydan yerine diker.

    mirzabeyoğlu da allah, peygamber ve islam düşmanlarının karşısına necip fazıl olarak dikilir, mirzabeyoğlu olarak yürür... zülfikar misali...

    mirzabeyoğlu, aydınlanan ve aydınlatan...

    çağın nabzında atan...

    yıldızlar arasında süreyya gibi...

    1979...

    (bkz: salih mirzabeyoğlu)
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük