hayvan otlatmaya gittiğimizde cebinden çıkardığı cakıyla benim için elma soymasını, 'torun cevinzin içidir' diyip beni kucaklaması unutmadım. 'güneşe sırtını dönme sakın' derdi. ben 'neden' diye dorduğumda griye çalan sakallarını düzelterek'güneş güzüne geler lakin sen ona sırtını dönersen kızar sana hasta eder seni' demesini unutmadım birde vefat ettiğinde sedirin üstünde yatan cansız bedenini anlamıştım öldüğünü. deden uyuyor rahatsız demişlerdi ilk kez soru sormadım çaresizdim inandım.