“Onlar öyle kimselerdir ki, hidayet karşılığında dalâleti (sapıklığı) satın almışlardır. Ticaretleri kendilerine bir kazanç sağlamadığı gibi, doğru yolu da bulamamışlardır.” (Bakara, 2/16)
Bu âyet-i kerimeden kulun, dalâlete kendi iradesiyle müşteri olduğunu açıkça anlıyoruz. Hidayet ve dalâletle ilgili âyetlerin her birinde bu hakikati görebiliriz. Bunlardan bir kısmını takdim edeyim:
“... Allah zâlimler topluluğunu hidayete eriştirmez.” (Bakara, 2/258)
“... Allah kâfirler topluluğunu hidayete eriştirmez.” (Bakara, 2/264)
“... Allah fâsıklar topluluğunu hidayete eriştirmez.” (Tevbe, 9/24)
Bu üç âyet-i kerimeden kalpte dalâlet yaratılmasının üç sebebini öğreniyoruz. Hepsi de insanın kendi iradesiyle ilgili: zulüm, inkâr ve fısk.