Etliye sütlüye karışmayan, kulağı rahatsız etmeyen, fonda çaldığında veya çalmadığında hiçbir şey değiştirmeyen müziklerdir. ingilizcesi evet bildiniz (bkz: elevator music).
Kaynağı 80lerde vahşi kapitalizmi ve corporate culture'ı dünyanın iliklerine kadar işlemek isteyen Citibank tarzı akbabaların insan kaynakları birimlerinin, çalışanlarını nasıl gaza getirebiliriz de sanki dev bir aile havası yaratarak üç kuruşa çalıştırabilir ve dünyaya sömürme işine güç kazandırabiliriz tarzı çalışmalarının bir yan ürünüdür. Şimdilerde artık herkesin alıştığı dev plaza asansörleri o zamanlar yeni yeni devreye giriyorlardı ve çalışanların ofislerine giderken sakinleşip ruhlarının yatışmasını sağlamak ve içlerindeki anarşik düşünce tomurcuklarını bastırmak için bulunan yöntemlerdendir. Psikologlara danışılmış ve önplanda olmasa dahi bilinçaltına işleyip kişiyi sakinleştirebileceği öngörülmüştür.
Bu deneyin başarılı olup olmadığı tartışılır ama kavram zamanla restoran, otel lobisi, toplantı salonları gibi yerlere de girdi ve bugünkü anlamıı aldı; yani restoranda arka fonda duyduğunuz fakat üç saat sonra ıslıkla bir notasını çal deseler hatırlayamayacağınız şarkılar da asansör müziğidir.
iç bayıcıdır, güya ruhu dinlendirir ama aslında yaptığı tek şey uyuşturmaktır. işin komik yanı bazı yeteneksiz sanatçılar bunun ekmeğini çok yemiştir.
