bugün

hakan aygün

reha muhtar'ın bize bıraktığı en kötü miraslardan biri.

flash tv ekranlarından mütemadiyen televizyonlarımızda arzı endam eden bu arkadaşla ilgili sözlükte henüz hiç bir şey yazılmadığına üzüldüğümü belirterek başlamak istiyorum entryme. arkadaşlar sizi esefle kınıyorum, hakan aygün gibi (hakkı devrim'in çok yerinde ifadesiyle) müstesna bir insan hakkında nasıl olur da bu güne kadar hiç entry girilmez anlayabilmiş değilim henüz.

işbu entry'nin yazılma sebebi de hakan aygün'ün haber makinası'na konuk olması aslına bakılırsa. lafı dolandırmadan sadede gelmek istiyor, ayrıca da hakan aygün kardeşimizden entryimde kullandığım yabancı(!) kelimelerden dolayı özür dilemek istiyorum. zira kelime dağarcığı hakkında ciddi şüphelerim oluştu. neyse efendim programın bir yerinde hakkı devrim beyefendi hakan aygün'e "istihza yapıyorsunuz" gibilerinden içinde istihza kelimesinin geçtiği bir cümle kurdu ve hakan aygün pişkin pişkin sırıtıp, hakkı devrim'in ne dediğini anlamadığını, zira "istihza" kelimesinin anlamını bilmediğini söyleyiverdi!!! (fona bir gerilim müziği lütfen)

burada şunu söylemek isterim hemen: bilmemek ayıp değil, bir şeyi bilmediğini söylemekse hiç ayıp değil. dünyadaki bilgiler sonsuz ve bizim zihin kapasitemiz zaten sınırlı. amma eğer her gün televizyona çıkıp haber sunuyorsanız, yani iletişim alanında boy gösteriyorsanız ve yaptığınız iş en sonunda "dil" ile ilgiliyse, konuştuğunuz dile hakim olmamak gibi bir mazeretiniz olamaz olmamalı. kaldı ki istihza denen kelime, hadi bilmeyenler olabilir anlamıyla söyleyeyim, alay, unutulmuş, solmuş kitaplar arasında kalmış bir kelime değil, sokak dilinde olmasa da türkçe'de bugün hala kullanılan bir kelime.

hakan aygün'e ait olduğu televole kültürüyle "olmamış hakan, olmamış" diyor, 10 üzerinden 1 veriyorum..

görsel
görsel