bugün

bir yazar i sevmek üzerine ciddi bir yazı

Tabii bu gibi bir münasebetsizliği elbette ki baştan sevmedim, hiç hoş karşılamadım, ama sonra okudum yeniden yeniden, bende bir hareketlenme oldu derinden, hallendim umarsızca, dizlerim titredi...Avuç içlerim terledi.

Dedim feyzom affet az önceki entarimi ver adresini gelim neredeysen, gül cemalini göreyim, kasıklarına bir yüz süreyim, kalçalarını bir sıkım sıkayım dedim, nefsinden murad almak isterim dedim, tamam dedi gel dedi, atladım gittim, iki saatte vardım,

Saç sakal karışmış ama hoş delikanlı allah için, Otogardan aldı beni eve gittik, salona geç otur bekle dedi, o başka yere gitti göremedim, hihihihi dedim içimden zaten hazırdım, çantama attığım pembili babydollümü hemen giyer, beklerim sürpriz yaparım dedim, salon le şeklinde, modern tarzda döşenmiş, ama klasik dokunuşlar ile ışıldayan iki niş vardı duvarda,

Ben oturdum, yüzümde güller açıyor, içim kıpır kıpır, az sonra olacaklara karşı meraklı lakin derin iştiyak içindeyim, hayallere dalmışken, salonun öte köşesinden gelen seslerle irkildim, bir de ne görim bizim sarah, seksi rahibe, sarı civciv, natali, dominant kız, harbi kız, lazymagan, haseki hera sultan, tomris hatun, allah rengi oje, dudu peri, ve tanımadığım bir kaç yazar daha hep ordalar inanamadım, lan hepimiz mi düşmüşüz dedim.

Dedim nooluyor tomris, natali nedir bu iş?
Harbi kız atladı lafa, biz de bilmiyoruz sırayla alıyor odaya,
Bir saat kadar bekledik, içeriden ağlama sesleri, cam kırılma sesleri geldi, çığlıklarla karışık acı acı inlemeler geldi, sonra bir delikanlı ile feyzo çıktı odadan, saç baş bir karış sakal falan suratını göremedim ben mesela,
dedim kim bu, sarahcığım çakmak sözleriynen "ah sorma soğukta kalınca üşüyen panda o arada kaynamış." dedi,

Sarıldık ağladık lan kurtarın bizi. Zor durumdayız oğlum.