beynindeki bilginin, penisinin boyutunu gösteren rakamlardan daha düşük olduğu bu amipler (gruplar), yılbaşı eğlencelerini îcra-i sanat etmektedir. onların yılbaşı anlayışı budur. şaşırmamak gerekir. burada ölçü penistir. ellerindeki tek şey! o'dur...
türkiye'nin her yeri bu guruplarla doludur ve işlerini pek güzel! yapmaktadırlar. fakat yılda bir kez, sadece taksim'dekiler gündeme gelir; çünkü kameralar oradadır.
cibiliyetlerinin ne olduğu önemli değildir. türk de olabilirler kürt de... kezâ aralarında bir de iran'lı vardır bunların. düşünceyle kalkan şeyin ırkı olmuyor.
kameralar otobüste yoktur. kameralar ara sokaklarda yoktur. kameralar ıssız yerlerde yoktur. ama bunlar hep varolacaktır, oluyorlardır. bunların yavruları da bunlara benzeyecektir. kendini kuratarabilenleri saymazsak...
asıl soru şu olmalıdır: bunlar benim ülkeme gelen misafirleri elleyince, benim sorumluluğum bu utancın neresinde olmalı ve ben birey olarak ne yapmalıyım?
sosyal refleksimiz kameraların görüntülediği olaylar zinciri sonrasında harekete geçer. sonra ne mi olur? ben söyleyeyim; önümüzdeki yılbaşına kadar hepsini unutacaksınız. bütün türkiye unutacak. bir tek o turistler hatırlayacaklar ve tüm dostlarına hatırlatacaklar.
