bugün
- dursun özbek8
- arkadaşlar damatlık bakıyorum da sizce bu nasıl10
- kadınlar olarak erkeklerle sevişmiyoruz22
- bik bikinize ne dikersiniz13
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı110
- jayden oosterwolde8
- panathinaikos'un atatürk düşmanlığı8
- dokunmaya kıyamadan sevmek19
- mühendis erkeklerin genel özellikleri19
- iran cumhurbaşkanının helikopter kazası34
- anın görüntüsü21
- bik bik'in cinsiyeti16
- icardi190519
- fenerbahçe taraftarı25
- ruh varsa neden görünmüyor13
- aşık olmadan sevişmek17
- en çok yaşamak istenilen şehir15
- ibrahim reisi13
- bik bik için diktiğim keten pantolon10
- karın gözünün önünde biriyle olursa büyü bozulur13
- erkolar kapatılsın15
- galatasaray'ın yaşaması muhtemel facia15
- fred'in gs orta sahasını kucağa alması14
- nurcuların fetöcü olduğu gerçeği10
- fenerbahçe13
- insanlara olan inancınızı ne zaman kaybettiniz14
- fethullah gülen şu an ne yapıyordur12
- mauro icardi11
- muharrem ince'nin diyanet kapatılsın mı anketi15
- manitayla yapılacaklar16
- avrupanın zenginliğini hırsızlığa borçlu olması12
- tc'yi atatürk değil ingiliz ve yahudiler kurmuştur15
- alex de souza13
- 19 mayıs atatürk ü anma gençlik ve spor bayramı11
- ninja turtles lar nasıl para kazanıyor14
- erkeklerin hep fotoğraf istemesi18
- travestilerin genelde kürt olması16
- karıya kıza doymuş erkek26
- bir erkekten duyulabilecek en güzel söz13
- üstteki yazarın yaşını tahmin etmek20
- çok üzgünüm sözlük9
- kötü gününde sevdiğine mi gidersin seni sevene mi15
- risale i nur16
- taktik verin16
- icardi1905 adamdır12
- çocuğunuzu özel okulda okutur musunuz18
- okan buruk10
- mert hakan yandaş30
- 21 maçtır yenilmeyen takımı becermek12
- icardi1905'in silik yemesi9
1910 tarihli bir gaston leroux romanı.
--spoiler--
üç adet ana karakterimiz var: christine, raoul ve erik(opera hayaleti). hikaye de bu aşk üçgeninin etrafında dönüyor. hayaletimiz doğuştan deforme birisidir ve ömür boyunca bunun ezikliğiyle yaşar. sirklerde yaşayan ölü olarak sergilenir, kendisiyle alay edilir. ancak sesi çok güzeldir ve zekidir de erik. bir gün iran şahının sarayında bulur kendini şahın oğlunu eğlendirmek üzere. burada yaşadıklarıyla kalbi iyice kararır. daha sonra iran'dan kaçmak zorunda kalır. ilginçtir, yolu istanbul'a da düşer. hatta burada birçok korkusu olan padişah için gizli geçitlerle dolu olan yıldız sarayı'nı yapar. daha sonra buradan da kaçar ve soluğu paris'te alır. romanın ana mekanı olan paris opera binası'nın inşasında çalışır ve bütün o gizli geçitleri, yeraltı koridorlarını, dehlizleri ve kendi göl evini yapar. burada mutlu mesut yaşamakta, opera izleyip yöneticilerden haraç kesmekteyken bir gün gönlünü christine isimli umut vadeden bir sopranoya kaptırır. eğitmek maksadıyla ona yanaşır ama çirkinliği kızı korkutur. bu sıralarda bir de christine'in çocukluk arkadaşı vikont raoul da konuya dahil olur ve olaylar gelişir.
leroux paris opera binası'nın alt katlarında, duvar aralarında yepyeni bir dünya kurmuş. romanda en ilgi çeken taraf bu bence. genel olarak erik'in üzerinde durulsa da sadece birkaç cümlede bahsedilen fare avcısı ve şapkalı, pelerinli adam gibi opera binasının bodrum katı sakinleri de ilgi çekici. okurken onlarla ilgili daha fazla bilgi olsun istedim. keza acem karakteri de değişik bir renk. müzikalde onun olmamasını saçma buldum(onun rolleri romandakinden bambaşka vasıflar yüklenmiş madam giry'ye verilmiş).
romanın içinde hugo'nun notre dame de paris romanıyla benzer noktalar yakalanabilir. ancak hugo'nun umutsuz aşığı quasimodo güçsüz ve merhametliyken leroux'nun hayaleti güçlü, zeki ve acımasızdır. hayalet, yani erik, fiziksel olarak quasimodo gibi deformeyken karakter olarak rahip frollo'nun tutkusuna ve zekasına sahiptir.
--spoiler--
romandan uyarlanan müzikal the phantom of the opera günümüzde romandan daha meşhur durumdadır. o da ayrı güzeldir.
müzikali için: (bkz: #27687314)
--spoiler--
üç adet ana karakterimiz var: christine, raoul ve erik(opera hayaleti). hikaye de bu aşk üçgeninin etrafında dönüyor. hayaletimiz doğuştan deforme birisidir ve ömür boyunca bunun ezikliğiyle yaşar. sirklerde yaşayan ölü olarak sergilenir, kendisiyle alay edilir. ancak sesi çok güzeldir ve zekidir de erik. bir gün iran şahının sarayında bulur kendini şahın oğlunu eğlendirmek üzere. burada yaşadıklarıyla kalbi iyice kararır. daha sonra iran'dan kaçmak zorunda kalır. ilginçtir, yolu istanbul'a da düşer. hatta burada birçok korkusu olan padişah için gizli geçitlerle dolu olan yıldız sarayı'nı yapar. daha sonra buradan da kaçar ve soluğu paris'te alır. romanın ana mekanı olan paris opera binası'nın inşasında çalışır ve bütün o gizli geçitleri, yeraltı koridorlarını, dehlizleri ve kendi göl evini yapar. burada mutlu mesut yaşamakta, opera izleyip yöneticilerden haraç kesmekteyken bir gün gönlünü christine isimli umut vadeden bir sopranoya kaptırır. eğitmek maksadıyla ona yanaşır ama çirkinliği kızı korkutur. bu sıralarda bir de christine'in çocukluk arkadaşı vikont raoul da konuya dahil olur ve olaylar gelişir.
leroux paris opera binası'nın alt katlarında, duvar aralarında yepyeni bir dünya kurmuş. romanda en ilgi çeken taraf bu bence. genel olarak erik'in üzerinde durulsa da sadece birkaç cümlede bahsedilen fare avcısı ve şapkalı, pelerinli adam gibi opera binasının bodrum katı sakinleri de ilgi çekici. okurken onlarla ilgili daha fazla bilgi olsun istedim. keza acem karakteri de değişik bir renk. müzikalde onun olmamasını saçma buldum(onun rolleri romandakinden bambaşka vasıflar yüklenmiş madam giry'ye verilmiş).
romanın içinde hugo'nun notre dame de paris romanıyla benzer noktalar yakalanabilir. ancak hugo'nun umutsuz aşığı quasimodo güçsüz ve merhametliyken leroux'nun hayaleti güçlü, zeki ve acımasızdır. hayalet, yani erik, fiziksel olarak quasimodo gibi deformeyken karakter olarak rahip frollo'nun tutkusuna ve zekasına sahiptir.
--spoiler--
romandan uyarlanan müzikal the phantom of the opera günümüzde romandan daha meşhur durumdadır. o da ayrı güzeldir.
müzikali için: (bkz: #27687314)
güncel Önemli Başlıklar