yarın için endişlenme artık, dünün derdine düşme. kaldır başını artık, sil gözlerinden akan incilerini, seni seviyorum tamam mı? seni seviyorum; ama unutmalısın beni. kalbimde sana, senin istediğin şekilde yer veremiyorum, olmuyor ne yapsam.. hakkında en hayırlısı beni ve benli günleri unutmak... "demesi kolay" dediğini duymam için orada olmama gerek yok, başaracaksın bu dediğimi, gör bak zaman beni nasıl da haklı çıkaracak, hep böyle olmuştur. demiştim ya hani sana "bir başkası olursa ne olur?" diye, biliyordum cevabını bu sorunun. bunları biliyor olmaktan nefret ediyorum, keşke hiç birini önceden bilmeseydim, hiç birinin acısını önceden çekmezdim. seni sevdiğim için acı çekiyorum, dostluğunu başka isimli duygulara değişmediğim için mutluyum bir yandan. istediğin türde olsaydı aramızdakiler, eminim çok daha fazla üzülecektik her ikimiz de. şimdi her şey başka, her şey. geçmişin izlerini silip attım, kişisel hesaplaşmalarımı bitirdim ve artık önüme bakabiliyorum, geleceğe. bu gelecekte senin yerinin olmaması benim için üzücü, senin içinse en iyi olanı. arkadaş bile kalamayacağız, farkındayım. olsun, razıyım. unutursun, biliyorum, nereden bildiğimi sorma, biliyorum.. yaran ne kadar taze olursa olsun ilacın zaman, sen inanmasan da... ne sigara, ne de alkol kesecek o acıyı. keşke hiç var olmasaydı o acı, keşke hiç tanışmamış olsaydık... böyle olacağını bilseydim sonunun, hiç de tanışmamış olurduk. düşünme artık beni, beni düşünen kimseler hep sonunda acı çektiler. yolun hep açık olsun, üzülme be çocuk, dizlerini kanata kanata büyüyeceksin bu yolda, başın öne düştükçe daha dik durmayı öğreneceksin, hayat böyle... belki şimdi çok şiddetli kanıyor yaraların, gün gelecek dökecek göz yaşı, akacak kan kalmadığında bir anlamı da kalmayacak cümlelerimizin. susacaklar hepsi ebedi istirahathanelerinde... unutursun o gün, belki çok daha önce...