daha demin bunun belgeselini izledim. daha belgeselin 10. dakikasında kadının biri "ailemin isteği ile görücü usulu hiç tanımadıgım bir adamla evlendim ve şiddet gördüm, evlilikten bir kızım oldu. boşandım ve ailemin yanına döndüm. kızımı yanıma alamadım ailem istemediği için ve okumaya karar verdim" diye beyanda bulundu.
bir diğer hanımefendi ise "üniversite hayatımda tek bir güzel günüm olmadı" dedi.
şimdi daha kendi çekirdek aile ortamında özgürlüklerini yaratamayan, kendi vicdanı olmayan insanların toplumdan ve devletten vicdan beklemeleri özgürlük beklemeleri kadar saçma bir şey olamaz. kadının görmediği biriyle evlendiren aile şiddet gören kızının evladını yanına almasına izin vermiyor, bu bir vicdan mı ? kadının istemediği bir adam ile evlendiriyor bu bir özgürlük mü ? bu mu ?
diğeri ise ateistim sol düşüncem var evet bizim için ikna odaları kurulmadı ama keşke kurulsaydı. polisler sağ olsun;kaç arkadaşım gözümün önünde ters kelepçe ile gitti, kaç arkadaşım sınavın ortasında 500 kişilik sınıfta hakarete uğrayarak alındı götürüldü düşünceleri yüzünden. kaç arkadaşım zıt düşünceli öğrenciler tarafından sıkıştırılıp dövüldü. kaç arkadaşım okuldan uzaklaştırıldı sonra ceza alarak okuldan atıldı, eğitimi yarıda kaldı. kaç arkadaşımın çantası kurcalandı ve piyasada satılması legal olan kitaplar yüzünden 24 saat göz altında tutuldu. bunlar kişinin maneviyatları ile oynamak değil mi ? sadece sizsiniz değil mi mağdur. keşke bizim içinde ikna odaları kurulsaydı. bizimle konuşulup dinlenseydi yada biz bir şeyleri dinleyebilseydik. kapalı hanımların yada dini düşünen abilerin hiç brinin burnu bile kanamadı o odalarda.
evet bu odalar kişinin benliğine bir saldırı olmuştur ama hiç bir zaman fiziki olarak şiddet görülmedi bu odalarda.