bugün

sıkılmak

yapılacak bir şey bulunamayıp,daralmanın eşiğine gelmek..öyle bir andır ki,insanın aklına yapacak hiç bir şey gelmez,tüm yollar kapalıdır,hele ki bir de evde tıkanılıp kalındıysa,bir o odaya,bir bu odaya girilir,son çare buzdolabındaki bol yağlı yiyecekler son çare olur,evde bilgisayar da yoksa,kumanda ile uzun uzun bakışa bakışa,o kanal senin bu kanal benim,bir ileri bir geri sararsınız..o da kesmedi mi,''ulan alayım bi kitap okuyum bari''diye gaipten gelen ses,''boş zamanını b.ktan püsürden şeylere harcama lan itoğluit''diye kulağınızı çekiverir,kitabı elinize alıp,iki sayfasını okuyup,bırakışınız bir olur..''dışarı çıkayım biraz hava alayım da,kızlar yakışıklı görsün be''deyip,bu sefer kendinizi anlamsızca sokaklara bırakırsınız,bu sefer rota ayaklarınızın hizmetindedir,fakat beyninizin talimatlarını takmayan ayaklarınız,bilinçsizce sizi bilmediği yerlere götürür,yine ''yapıp yapmamak'' arasında kaldığınız eylemleri yapmadan eve dönersiniz..anneniz işten gelmiş,kardeşiniz dışarıda mahallenin diğer cırtlak veletleriyle oyun oynamaktadır...bir nebze olsun ''sikilma'' durumu aşılmıştır,çünkü muhabbet için gerekli olan en az iki kişiden birisi daha günün akışını anlatabilmek için,muhabbet faslına dahil olmuştur,o an anlarsınız ki,''sıkılmak'' ile ''yalnızlık'' arasında ne kadar büyük bir bağ olduğunu..