Azerbaycan Türklüğünün yetiştirmiş olduğu şiirlerinde hemen hemen Türklük'ten Turan'dan başka konu işlemeyen Samed vurgun'u ahmed cavad'ı cefer cabbarlı'yı almas yıldırım'ı hüseyin cavid'i severim ama Vahapazade benim için çok ayrıdır. Ayrı olmasının sebebi de Milli şairimiz Mehmet Akif'e olan saygısı ve sevgidir.
''En çok merak ettiğimiz hususlardan birisi de Vahabzade gibi bir şairin Türk şairler hakkındaki düşünceleridir. Kendisine şairlerimizden en çok kimi sevdiği sorduğumuzda bize Mehmet Emin Yurdakul ve Mehmet Akif Ersoyun isimlerini hiç düşünmeden verdi. Mehmet Akif Ersoya karşı ayrı bir muhabbetinin olduğunu onun sohbetlerinde görmüştük. Vahabzade, istiklal Marşını, Çanakkale Şehiterine ve Bülbül şiirlerini Akife yazdıran amillerin onun yaşadığı dönemde Türkiyenin içinde bulunduğu buhranlı dönemin rol oynadığı düşüncesindedir. Akifin, şairliğinin akidelerine bağlılıktan ve yüksek ahlakından geldiğini belirten şair, Çanakkale Şehitlerine adlı şiiri gözyaşları içerisinde okuduğunda Vahbazadenin bu derece Akif hayranı olduğuna şaşırmıştık. Onu''Çanakkale Şehitlerine'' şiirini okuduğunda gözyaşlarına hakim olamayıp ağlaması bizi çok etkilemişti. ilk defa bir istiklal şairinin diğer bir istiklal şairine ağlaması bize çok tesir etmişti. Şiirin şu mısralarına geldiğinde artık gözyaşaları şiiri okumasına mani oluyordu:
''Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın,
Gömelim gel seni tarihe desem sığmazsın.
Herc ü merc ettiğin edvara da yetmez o kitap.
Seni ancak ebediyetler eder istiab. ''