Sünnet, Avrupada, Güney Amerikada ve Müslüman-olmayan Asyada neredeyse bilinmeyen bir şeydir. Aslında dünyadaki toplam erkek nüfusunun yalnızca %10 ila 15 kadarı sünnetlidir.
biz türklerin sünnet dediğimiz gelenek, tek tanrılı dinlerden binlerce yıl öncesinden mevcut olup, tek tanrılı dinlerde ise ilk önce yahudilerde uygulanmaya başlamıştır ve devam etmektedir. https://galeri.uludagsozluk.com/r/754350/+ Musevilerce devralınan dinle ilgisi olmayan eski bir afrika adetidir.
Üst derinin kesilmesi; Öncelikle kurandaki ayetlerle çelişmektedir. Müslümanların kutsal kitabı Kuranda sünnetle ilgili herhangi bir ifade yer almaz. tanrının yarattığı insanı kusurlu bulmak dini açıdan yanlıştır ama gelenekleri yaşatan mantık ve inancın ötesinde olan; mevcut kültürdür.
Tin Suresi 4. Ayet: "Biz insanı en güzel biçimde yarattık."
Batı ülkelerindeyse sünnet geleneği yoktur. Antik çağlarda, Yunan ve Roma imparatorluklarının genişlemesi, Batılıları ilk defa bazıları çocuklarını sünnet ve diğer yöntemlerle sakatlayan Ortadoğulular ile karşı karşıya getirdi. Çocuklarını korumak için Yunan ve Romalılar sünneti yasaklayan kanunlar çıkardılar. Asırlar sonra Katolik Kilisesi benzer kanunlar çıkardı. Batının sünnete geleneksel tepkisi yüz çevirme ve küçümsemedir.
ABDde ise bebeklerin rutin sünneti Soğuk Savaş dönemine kadar başlamadı. Sünnetin ABDde başlaması, bir kaç Amerikalı doktorun mastürbasyon yapan çocukları cezalandırmak için sünnet etmesi ile, Viktorya Döneminin mastürbasyon histerisi sırasında olur. Viktorya döneminin doktorları sünnetin penisi hissizleştirdiğini, mahrum ve etkisiz bıraktığını çok iyi biliyordu. Ne var ki çok geçmeden sünnetin sarayı, felci, tutulmaları, elephantiasisı, veremi, ekzemayı, yatak-ıslatmayı, kalça çıkığını, ıslak rüyaları, siğilleri, baş ağrısını, tedirginliği, histeriyi, göz bozukluğunu, aptallığı, geri zekalılığı, ve deliliği tedavi ettiğini ileri süreceklerdi.
Sünnet yapılmasının başlıca nedenleri kültüreldir. dini bir olay olarak düşünülsede mevcut kuran'da herhangi bir ayette geçmemektedir. peygamberin ardından söylenen hadislerde yer bulmaktadır keza bu hadislerin aksini söyleyen alimlerde mevcuttur.
tibbi anlamda Genelde sünnet edilmiş penisin daha temiz olduğu, ya da temiz tutulmasının daha kolay olduğu söylenir. Smegma (ölü deri hücreleri, normal flora, ve doğal antibakteriyel madde lizozimi içeren salgılardan oluşan doğal madde) penis ön-derisi (sünnet derisi) mevcut olduğunda daha kolay birikir.
Sünnet için öne sürülen tıbbi nedenler: UTI'nin, yani üriner yol enfeksiyon olasılığının azalması, penis kanseri olasılığının azalması, bu erkeklerle ilşki kuran kadınlardaki rahim kanseri riskini azalması, ve cinsel hastalık olasılığının azalmasıdır.
Sünnetin UTI'yi azalttığına dair, literatürde tersine kanıtlar vardır.[5,6] ancak bu, sünnet hakkındaki tıbbi gerekçelerin en önde gelenidir, çünkü UTI'nin ciddi sonuçları vardır. Bu enfeksiyonlar ne var ki çoğu defa antibiyotikler ile tedavi edilebilir. ABD'li erkek bebeklerdeki UTI olasılığı %1'dir, kızlarda bu oran daha yüksektir. Anne sütüyle beslenen bebeklerin daha düşük UTI oranı olduğuna dair kanıtlar vardır.
Penis kanseri, oldukça nadir rastlanan bir kanser tipidir. Genellikle yaşlı erkeklerde olur, ve pek çok doktor, sünneti önleyici bir tedbir olarak düşünmez. Penis kanseri, hem sünnetli hem de sünnetsiz erkeklerde olabilir. "Maden" araştırması, ( Fred Hutchinson Cancer Research Center, Seattle'da devam eden bir araştırma) penis kanseri vakalarının %37'sinin sünnetli erkeklerde olduğunu ortaya çıkarmıştır.
Sünnetli erkeklerin eşlerinin daha düşük rahim kanseri olasılığı olduğu iddiası, çürütülmüşür.[1]. Üst-derinin varlığının daha fazla cinsel yolla bulaşan hastalığa yol açtığı iddiası da yeni bir çalışmayla çürütülmüştür. [2]. HIV meselesi içinse daha fazla araştırma gerektirmektedir. [3], [4]. Afrika'da sünnetsiz erkeklerde görülen AIDS sıklığında bir korelasyon söz konusu ise de, bunun yalnız Afrika'ya özgü olduğu, ve başka nedenleri olduğu çok açıktır.
temelden anlatmak gerekirse, Sünnet Derisinin üç işlevi vardır: cinsel işlevi, koruyucu işlevi, ve duyarlılık işlevi.
Doğum sonrasında genellikle sünnet derisi penise yapışık haldedir. Daha sonra kendiliğinden ayrılır. Bebeğe bez bağlandığı bu dönemdeki işlevi: penisi sürtünmelerden ve yaralanmalardan korumaktır.
Hayat boyunca da penis başını yumuşak ve nemli tutarak travma ve yaralanmalardan korur. sünnetsiz olanlar yapay kayganlaştırıcılara duyulan ihtiyaçtan kurtulur. Eğer penis, sünnet derisi tarafından korunmuyorsa penis başı kuru kalır. Bu kuruluk ve aşırı sürtünme sonraki senelerde ilerleyen derecelerde penis hassasiyetinin kaybolmasına yol açar. Sünnetsiz erkekler genelde seksten zevk alıp orgazm olabiliyorken sünnetli erkeklerde zaman zaman seks acıya dönüşebilmektedir.
tabi Sünnet yapanların çoğu sünnet derisinin fonksiyonlarını bilmiyor, sadece sünnet etmeyi biliyor.
Sünnet derisindeki mukoza ve frenulum gibi belirli bölgeler; özellikle hassas dokulardan oluşmuştur ve cinsel zevke katkıda bulunurlar. Buradaki özelleşmiş sınır uçları cinsel zevki ve kontrolü arttırır.
Sertleşmiş halinde penisin üstderi(sünnet derisi) içinde hareket edebileceği geniş bir alan vardır. Penis bu alan içerisinde hareket edebilir, ve sürtünmelerden, yapay kayganlaştırıcılara duyulan ihtiyaçtan kurtulur ve Penis başı ve üst-deri doğal olarak birbirlerini uyarırlar.
sünnetli erkeklerin yüzde 20 'si aşağıdaki komplikasyonlardan dolayı mağdur olacaklardır.
* Uretral deliğin daralması sonucu oluşabilecek enfeksiyon, ve sonrası yaralanması , neredeyse tamamen sadece sünnetli erkeklerde görülür.
* penisin aşırı derecede aşınması
* deri köprüleri
* sünnet yarasının kanamsı
* penis eğriliği
* (bkz: acı verici sertleşmeler)
* fizyolojik ve psikoseksüel sorunlar kaynak
Erkek genital bütünlüğü her iki cinse de büyük tatmin vermektedir. Sünnet için birçok mazeret var ama geçerli tek bir tıbbi kanıt yoktur. Sünnetle ilgili kültürel ve dinsel inançlara sahip erkekler cinsel doyumu: partner sayısı kapasitesiyle denk tutarak cinsel doyumsuzluklarının farkına bile varmıyorlar.
Sünnet, cinsel ilişkinin sağlayabileceği zevki azaltmak amacıyla tasarlanmıştır.
özellikle (bkz: Kadın sünneti), halen ağırlıklı olarak müslümanlar tarafından beş kıtada yapılıyor. kadının klitoris olarak adlandırılan, sürtünme yoluyla orgazm olmasını sağlayan parçası kesiliyor ve buna da sünnet deniliyor. kadın sünneti olanlar hayatları boyunca klitoral orgazm olamıyor. Afrika'da yirmi sekiz müslüman ülke kadın sünnetinin en yaygın olduğu bölgeleri oluşturuyor. Mısır'da kadınların kırsal bölgelerde %99.5'i, şehirlerdeyse %97' si sünnet oluyor.
Viktorya Döneminin mastürbasyon histerisi tarihte yaşanmıştır, cinsel hazzı azaltarak toplumu dizginlemeye çalışıp mevcut otoriteye olan bağımlılığı arttırmak için yapılması en iyi örnektir.
Sünnet hakkındaki tıbbi ve askeri görüş açıları, tıp literatürüne özellikle Dr. P. C. Remondinonun 1892'de yayımlanan Geçmişten Günümüze Sünnetin Tarihi: Ahlaki ve Tıbbi Nedenler adlı kitabı ile sızan 19. yüzyıl Viktorya zihniyetinden çok etkilendi. Remondino, sünnetin, özellikle çok yaygın olan ve deliliğe kadar pek çok hastalığa sebep olan mastürbasyonun kökünün kazınması için gerekli olduğunu söyledi. Bu görüş açısı bilimdışı ve sapıkça yönleriyle eleştirilmek yerine, ABD ve ingilterede neredeyse 70 yıl boyunca tartışmasız olarak doğru kabul edildi. Kitap 1974de yeniden basıldı ve hatta insan Cinselliğinin Tıbbi Yönleri(1974) adlı kitabın yazarı tarafından yerinde ve dikkatlice düşünülmüş diye değinildi.(Valentine, 1974) Sonunda 1940'larda bu görüş açısına meydan okuyan yazılar belirmeye başladı. O günden bu yana yeni doğanlarda sünnet oranı ingilterede %1'e kadar geriledi, ABDde ise oranın %5.9 olduğu sanılıyor. (Wallerstein, 1985)
insanların cinselliğini kontrol edebilirsen, onları her boyutta kontrol edebilirsin.
Söz konusu sünnet olduğunda, öyle sanıyorum ki amaçlanan, cinsel ilişkiyi azaltmak, cinsel organı zayıflatmak, ve bu şekilde erkeğin mutedil olmasını sağlamaktır. Bazı insanlar sanırlar ki, sünnet, erkeğin yapısındaki bir bozukluğu gidermek içindir - ama buna herkes kolaylıkla cevap verebilir: Nasıl olur da tabiatta yaratıklar dışarıdan düzeltmeyi gerektirecek kadar eksik olabilirler, hele bu özellikle üstderi (sünnet derisi) gibi işlevi açık seçik belli olan bir yapı ise? (bkz: ibn meymun/#27177500)
müslüman toplumlarda erkeklere yapilan sünnetin ileri yaslarda cinsel hayati olumsuz etkiledigini ve erken bosalmaya neden olur. Sünnet derisi denilen ve penisin etrafini tamamen saran deri penisin sicak durmasini sagliyor. Bu deri sünnet yoluyla kesilince penis, artik deri olmadigi için sicak bir ortamda bulunmuyor. Ve dış ortama kendini alıştırıyor. Daha sonra vajinal birleşme olduğunda, penis sıcak ve kaygan bir ortama alışkın olmadigindan erken boşalma yaşanıyor. Sünnetsiz erkekler de ise böyle bir problem yaşanmıyor. Çünkü sünnet derisi kesilmediği için penis o deri ile korunuyor ve sürekli sıcak bir ortamda bulunuyor. Vajinal birleşme olduğunda da erken bosalmayi gerektirecek bir durum söz konusu olmuyor. Sünnetli erkekler cinselliklerini daha sönük yaşarken, sünnetsiz erkeğin cinsel gücü daha fazla oluyor. [7]
Utrecht Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmaya göre Türk erkeklerinin sevişmesi, başından sonuna 3 dakika 7 saniye sürüyor. Bu, uzmanlara göre yumurta haşlamaktan daha kısa bir süre. haber
Cinsel ilişkiye hazırlık sırasında, erkek kadının klitorisini ve üstderisini okşar. Oda erkeğin penisini deriyi ileri geri çekerek uyarır ve ilişkiye hazırlar. Deri doğal uzunluğunu kaybettiğinde bunlar rahat yapılamaz. Bu önsevişme ve cinsel ilişki, sünnet kayganlaştırıcı smegmayı salgılayan bezleri yok ettiği için normalden daha pürüzlüdür. Bunu telafi etmek için kadın hem kendisi hem de erkek için zararlı olan kayganlaştırıcılara başvurur. Bu iki problem, kadınların, kayganlıktaki eksikliği tükürükle telafi etmek için oral sekse başvurmalarını, ve önsevişmenin kısalığını açıklar. kaynak
sağlıklı, çalışan üstderisinden (sünnet derisinden) mahrum bırakılan penis sakatlanmış ve duyarsızlaştırılmıştır. Kültürel, dini, duygusal, işlevsel ve cinsiyet kökenli pek çok etken erkekleri bu zarar hakkında konuşmaktan alıkoymaktadır. Sünnetli erkek, değişmiş penis işlevi ve duyarlılığı nedeniyle, hiçbir zaman doğduğunda mevcut olan genital zevke ulaşamaz. Kadın da, hiçbir zaman eşinin tam cevabını yaşayıp tanıklık edemez.
sünnet penis sertleşmemişken yapılır malum, penis sertleştiğinde kabuğun yetmemesinden dolayı kabukta oluşan tahribat ve acı hissi zamanla sertleşmeme sorununa dönüşebilmektedir. nedeni tam olarak sünnet olmasa bile, yanlış yapılan operasyonların sonuçlarından biridir, ihtimali arttırır. örneğin sert bir zemine sürterek yapılan mastürbasyon sonucuda benzer etkiler yaşanmaktadır. (bkz: travmatik mastürbasyon sendromu/#8185000)
hiç kimseye işkence yapılamaz. zalimce, insanlık dışı veya onur kırıcı davranışlarda bulunulamaz ve ceza verilemez. madde5 türkiye'ninde imzaladığı insan hakları evrensel bildirgesi.
Cinsel zevk ve cinsel aşkın ifadesi için tasarlanmış beyin sisteminin daha başlangıçta korkunç derecede büyük bir acı ile şartlandırılmasının psikobiyolojik sonuçlarının olmaması düşünülemez. Bu tür bireylerde, daha sonraki bütün cinsel zevk deneyimleri, artık bilinçaltı-bilinçdışına gömülmüş bir cinsel acı zemininde yaşanmak zorundadır.
'Penisle ilgili' anlamına gelen 'Fallus' dönemi olarak bu dönemde detaylı bilgi için (bkz: sigmund freud/#14979742) fallus evresinde freud'un odip kompleksi dediği bir olgu yaşanır. erkek çocuk bilinçaltında annesini arzular ve babasını bir rakip olarak görür; onun hadım etme yoluyla öç almasından korkar. çocukların sünnet edildiği yaş grubu bu döneme denk geldiği taktirde ciddi boyutta oluşan psikolojik hasar gözardı edilemez.
bu evrede erkek çocuk suçluluk duyduğu ve cezadan çekindiği için annesine ilgisini gittikçe bastırır ve babasıyla özdeşleşir. babasının değer sistemini benimseyip annesinden uzaklaşır. aynı durum kızlar içinde geçerli tabi ki. kız çocuğuysa babasından uzaklaşıp annesini benimser. bu dönemde geçireceği sünnet gibi bir işlemi, babası tarafından cezalandırılmak ve adeta erkeklik organının kesilmesi (kastrasyon) olarak görebilir. Bu dönemde travmatize edilmeyen erkek çocuğun daha sonra giderek annesine bağımlılığı azalır ve babasıyla özdeşleşerek cinsel kimliği konusunda karara varır. islam toplumundaki cinsiyetçiliğin bu kadar yüksek olması nedenleri arasında sayılabilir sünnet.
Sünnet: ergen ve erişkin erkeklerin heyecan duyma katsayılarını azaltma - cinsel uyarılabilirliği azaltma ve uysallığı artırarak grup hedeflerine yönlendirme, ve bu şekilde bireysel amaçlar peşinde koşmalarını engellemektedir. Nörolojik veriler göstermektedir ki, sünnet derisi (prepus) dokularının erken lezyonu (yaralanması), beyin devrelerinin yeniden düzenlenmesine/körelmesine yol açar. (bkz: psikobiyoloji) Bu yeniden düzenleme ve körelme cinsel uyarılmayı azaltır. veriler göstermektedir ki, sünnet ile açığa çıkan glansın (penis başı) keratinleşmesi (nasırlaşması) ile uyarılması zorlaşır, dolayısıyla erkeğin cinsel organlarının da cinsel heyecan düzeyi düşer. Buna ek olarak, üstderinin salgıladığı smegmanın(kayganlaştırıcı türevi malzeme kadınlarda da mevcut) bu özellik sünnet ile yok olmaktadır. Sonuç olarak, sünnetin sonuçlarından birinin, sünnetli erkek ve kadın daha az heyecanlanır. sonuç olarak bu şekilde topluluğunun otorite figürlerine daha kolay boyun eğer hale getirilmiştir. biz insanların doğumumuzla başlayan cinsel hazları dini sebepler öne sürülerek (üstelik kutsal kitapta geçmemesine rağmen) ve tıbbi yalanlar uydurularak (objektif olmayan gözlemler ve çarpıtılmış verilerle) insanların elinden alınmaktadır. cinsel hak ve özgürlüğümüz gasp edilmektedir, aileler bunu bilmiyor olsa bile devlet eliyle bu hata resmileştirilmektedir. (toplum sünnet törenleriyle) gazeteler, bilimadamlarının bu konudaki görüşlerinize basında yer verilmemektedir. önplandaki bilimadamlarıysa olaylara bir müslüman gelenekçisi olarak yaklaşıp objektif bakmamaktadır, verilerle konuşmayıp sadece tezini savunmaktadır.
[1] Elizabeth Stern, M.D., Peter Neely, Ph.D., "Cancer of the Cervix in Reference to Circumcision and Marital History", Journal of the American Medical Women's Association, Vol. 17, No. 9 (Sept. 1962)
[2] Laumann E. Circumcision in the United States: Prevalence, Prophylactic Effects, and Sexual Practice. JAMA 277 No. 13, 1052-1057, April 2, 1997.
[3] de Vincenzi I, Mertens T. Male circumcision: a role in HIV prevention? AIDS 1994, 8(2), 153-160.
[4]Guimaraes M, Castilho E, Ramos-Filho C, et al. Heterosexual transmission of HIV-1: a multicenter study in Rio de Janeiro, Brazil. VII International Conference on AIDS. Florence, June 1991 [abstract MC3098].
[5] Wiswell TE, Routine Neonatal Circumcision: A Reappraisal, Armed Forces Physician 41(3), Mar 1990, 859-863
[6] Altschul, M. Cultural Bias and the UTI/Circumcision Controversy. The Truth Seeker Jul/Aug 1989, 43-45.
[7] TRAKYA Üniversitesi Edirne Tıp Fakültesi Hastanesi Üroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Osman inci