BiR ZAMANLAR APARTMANDA OTURMAK, ÖYLE ÖZLENEN VE ARZULANAN BiR ŞEYDi Ki...
iŞTE SiZE O ÖZLEMiN KANITI...
Yıl 1952...
Dönemin en ünlü dergisi RESiMLi HAYAT'ın Kasım 1952, 7'inci sayısı...
Yine dönemin ünlü gazetecilerinden Sadun Tanju, BAKIN APARTMANLAR VE APARTMANLARDA OTURANLAR iÇiN neler yazmış: http://galeri.uludagsozluk.com/r/apartman-749619/
Halbuki bendeniz, "ahşap bir eski zaman evinde" doğdum. Tuvaletimiz evin içinde değil, bahçemizdeydi. Evde banyo yoktu; banyo dolabı vardı. Sıcak su, kazanlarda ısıtılıp, banyo dolabına getirilirdi. Hatırlıyorum da, apartmana geçtik diye annem ne kadar da sevinmişti. Banyo, canavar gibi ısınıyor. Tuvalet, misler gibi. Annemin sevincine ortak olmuştuk... Sonra sonra apartmanların ne kadar insaniyet dışı mekanlar olduğunu anladım. Üst üste kibrit kutularına doldurulmuş, yığın haline getirilmiş insanlar... O müstakil evler mi "insaniydi", bu apartmanlar mı? Ben, "yanılan" kuşaktanım...