başarılı nitelemesinin tam anlamıyla hakkını veren büyük usta. onun olduğu film, eski veya yeni farketmez, mutlaka izlemeye değerdir. jest ve mimikleri, kelimeleri kullanma şekli, vurguları tam manasıyla muhteşemdir bu insanın. bu yüzdendir ki hemen hemen her filmi kült film olarak gösterilebilir.
bunları tek başına mı yaptı peki? yani o filmleri o seviyeye sadece onun varlığı mı çıkardı? elbette hayır. çok kaliteli adamlarla, çok sağlam senaryolarla iş yaptı ve bu başarı geldi. ama onun varlığı filmlere ayrı bir hava, ayrı bir duruş kattı her zaman.
bir çok filminin herhangi bir sahnesinde, ya arkadaki bir duvarda ya da arkadan geçen kalabalığın taşıdığı pankartlarda devrimci gençliğe bir selam çakmayı/ çaktırmayı ihmal etmedi. toplumsal eleştirinin de en sertini o ve arkadaşları yaptı, aşkı da en güzel onlar anlattı.
yitip gitmeye başlayan, içi boşalan her değere inadına sahip çıktılar. filmlerinde hep bunlardan hep vurmadılar mı? onur, aile şerefi gibi kavramların kaybolup gitmemesi için mücadele etmediler mi? yeri geldiğinde canlandırdığı en ibne karakterin bile sevilmesine sebep olmadı mı bu adam? bu soruların cevapları bile bu büyük adama saygı duyulmasına yeter.
popüler kültür ve piyasa nın adamı olmadı hiç bir vakit. inanmadığı işin içinde yer alacak kadar paraya tapmadı. istese türk sineması nın tek büyük ismi olabileceği halde * yıllarca köşesine çekilip, ilkelerine uygun filmler ve senaryolar gelmesi için bekledi. e değmedi mi peki üstad tüm bunlara? değdi elbette, hem de fazlasıyla. en azından bize onu izleyebilme şansını yakalamış olmamız, bir neslin onu doğru tanımasını sağlaması açısından bile değdi.
bu büyük ustaya burdan selam olsun. alsa da almasa da. duysa da duymasa da. iğrençliğin başarı sayıldığı bir sektörde, gerçek başarının ne olduğunu ve nasıl kazanıldığını herkese gösterdiği için.