2012'de kabul edilen değişiklikle yabancılara taşınmaz mülk satışını onaylayan, ülkenin resmen işgal altında olduğunu gösteren yasa. Çok matah birşeymiş gibi: ülkeye 300 milyar dolar gelecek Vuhuuu diye sundukları haberde epey detay veriyor...
Tabi ki yetkileri bakanlar kurulunda. Biz süs olsun diye seçiyoruz Meclisi artık bundan eminim. Bakanlar Kurulunu cumhurbaşkaninin toplamasiyla birlikte bildiğin yetki tek adamda denilebilir. Istediğine satacak istediğinden toprağı geri alacak.
peki başbakanda olsa ne farkederdi? Başbakan meclisin güvenoyu almak zorunda olduğu için şayet yeterli sandalye sayısına ulaşılmazsa ki demokratik olanı budur zaten. koalisyon hükümeti kurulur. yani tüm partiler ortak aday çıkartır böylece başbakan ortak olduğundan bakanlar kurulunu başbakan toplayacağı için bakanlarda ortak adaylardan seçilir. bakanlar kurulu kararından bir tane bakan hayır derse o karar geçmez. kanun hükmünden kararname dedikleri zımpırtı içinde bu geçerli. Bu arada bakanların milletin oyunu alması gibi bir zorunluluğu yoktur efenim. aslında dokunulmazlıkları da yoktur ama son olaylarda evlerine girilememiştir o ayrı. neyse başkanlık sisteminde ise bakanların seçimi cumhurbaşkanına bırakılıyor. mevcut yasada türkiye büyük millet meclisinin 2/3'ünde oy alıp cumhurbaşkanı seçilmesi gerekirken (anayasa değişikliği içinde gereken sayı budur) halka sorunca oran bir anda yüzde 50'ye düşüyor. yüzde 66 yerine yüzde 50. hatta ve hatta ilk cumhurbaşkanlığı seçiminde adaylar yüzde 50'yi geçemezse ikinci seçimde en çok oyu alan adam cumhurbaşkanı oluyor. yani bu ne demek? mecliste 400 milletvekili lazım! demek. siz getirin anayasayı da geçiriverelim demek ha 400 olmazsa halka sorarız canım milli irade deriz demek.
konumuz olan toprak satışına dönecek olursak. Padişahım çok yaşa. Bu yasa mevcut ekonomik istikrarını sıcak para girişinden dolayı bir müddet daha ayakta tutarken ülkenin topraklarını Parsel Parsel satan yasadir. cumhuriyetin birikimi olan milli değerlerimiz, yeraltı ve üstü kaynaklarımız üretmeden tüketmeyi seçtiğimiz ekonomik düzende bir bir satılmaktadır. bunun adına da ekonomide istikrar denmektedir. Tabi kısıtlamaları var. bağlı olduğu ilçenin yüzde 10'unu geçemez diyor mesela. Tüm Türkiye içinse bir kişi 30 hektari geçemez. 300.000 metrekareye tekabül ediyor amk. daha ne kadar toprak alsın? istanbul izmir ankara gibi şehirlerde bu yüzde 10 luk alan altın madenine denk aslında çoğu zaman.
Yasada önlemler de var tabi. Örneğin Rusların Karadeniz'den taşınmaz alması yasak. O yüzden Araplar hücum etmiş durumda anlaşılan. Malum rekabet ortamı da yok. 3 kuruş malı olan Karadenizli ondanda olacak. Rusların Akdenizi işgalinin nedeni de anlaşılmış oldu tabi bu arada. resmen aydınlandım mk.
90'lara kadar evinde bulundurmak yasak olan döviz (Bildiğin dolar mark vs) 1991'de çıkan yasayla serbest piyasa ekonomisi yani sıcak para girişi ülkenin kalkınması adı altında serbest oldu. Önce yabancılar ülkeye para sokabildi. Borsalar kuruldu özel bankalar açıldı. Şimdiyse taşınmaz alma hakları, miras bırakma hakkına kadar elde edildi. Birileri sağolsun.
Toprağın her karışı kutsaldır derken şimdi parsel Parsel satıyoruz. Tabi yüzde 10'u geçemiyor. O zenginler rahatça gelebilsin diye dört bir yanımizi havaalaniyla donatıyoruz. Üstelik bu sanki ülkenin zenginlik belirtisi gibiymiscesine. destekleyen fakirler belki ölene dek uçağa binemeyecek.
vatana ihanet konusunu abartmıyorum. rakamlarla devam edeceğim.
AKP iktidarı 2003-2012 arasında dokuz yıl boyunca yabancılara yaklaşık 90 milyon metrekare toprak sattı. 98 bin taşınmazı yabancıların mülkiyetine geçirdi. Yabancı ülkelerin şirketlerine, 29 ya da 49 yıllığına 150 bin kilometrekarelik (Türkiyenin yüzölçümünün yüzde 17si kadar) maden alanını işletme hakkı tanıdı. AKP döneminde yabancılara satılan arsa ve arazilerin, 1923den bu yana satılan arsa ve araziler toplamına oranı yüzde 80i geçti. Aynı dönemde satılan kat mülkiyetli taşınmaz sayısının, toplam içindeki oranı ise yüzde 85i aşmış bulunuyor.
Bugün ülke toprakları artık öyle büyük bir hızla elden çıkıyor ki en az 7 il ve 11 ilçede yüzde 10 sınırı aşılmış bulunuyor. Aralarında Ankara, Malatya ve Uşakında bulunduğu bu yerleşim yerlerinde satışlar tabiî geçici olarak- durduruldu. Yabancılara 1 milyon metrekarenin üzerinde satışın yapıldığı il sayısı 15... Bu iller arasında Muğla, Antalya ve Ankara ilk üç sırayı alıyor. Diğer iller sırasıyla Hatay, istanbul, izmir, Mardin, Aydın, Kırşehir, Bursa, Konya, Adana, Nevşehir, Kayseri ve Kahramanmaraş.
bunlar oluyor efendim. göz göre göre oluyor hemde. söz konusu tasarıyla -açıklamam gerek burasını da- Tasarı demek bakanlar kurulunun yasa talebi demek. teklif demekse milletvekillerinin yasa talebi oluyor. yasa tasarısı ile yasa teklifi arasındaki fark budur. yani milli irade diyip seçtiğin meclis değil baştaki adamın atadığı abidik gubidik makara bakara adamların değişiklikleri bunlar. o yüzden tasarı oluyor. tasarladıkları gelecekse karanlık.
AKP ülkeyi yönetmenin kolay yolunu tercih etmiştir. Finansman açığını üretim yoluyla değil, kendinden öncekilerin biriktirdiği, muhafaza ettiği millî servetleri elden çıkararak kapamaya çalışıyor. Bir taraftan da, baştan beri kendine siyasal ve mâli destek sağlayan Şirketokrasi odaklarının taleplerini yerine getirmiş oluyor. O güçler ki batmakta olan Osmanlılara da toprak sattırmıştı.
Hükümetin büyük bütçe açığı var. Dış açık var. Zamanı gelen dış borç taksitleri ve faiz ödemeleri var. imf'ye borç bitti diye türkiye'nin borcu bitti sananlar var. tamamen algı yöneticiliği bu hareket. tek borç veren yer imf değil mk. hala bu yalana inanıyorsan eğer devletin kendi sitesi .gov uzantılı linkte sayfa 14'e bakabilirsin.
AKP hükümetinin, borçları ödeyebilmesi için bu parayı bulması gerekiyor. Soruna çare olarak adam gibi üretim yapıp para kazanmak varken, ülkenin mevcut kaynaklarını satışa çıkarma yolunu tercih ediyor. Aynı zihniyetle 2B yasasını çıkardı, demiryollarını özelleştirmeye hazırlanıyor, toprak satışını akıl almaz boyutlarda genişletiyor. Bu yollardan sağlayacağı para ile açığı kapatıp, ülkeyi kurtaracak istikrar sürecek insanlar daha az fakirleşecek. ülkeyi yuvarlanmak üzere olduğu krizden kurtaracak. Sonrası? Allah kerim!...
bunlar bilgidir. ülkenin satıldığının belgesidir. geç öğrendim bende ama öğrendim en nihayetinde. modern dünyada savaşlar topla, tüfekle olmuyor. diplomasi ile oluyor. talep edileni çıkarttığın yasalarla verirsen kimsenin savaşmasına gerek kalmıyor. ülkemiz satılıyor.
ne demiş mehmet akif? "Sahipsiz olan bir vatanın batması haktır/ Sen sahip olursan bu vatan batmayacaktır"