tenis

entry135 galeri video7
    32.
  1. oynaması izlemesinden kesinlikle daha zevkli olan spor, neden sıkıcı denmiş anlayabilmiş değilim.
    sadece öğrenmesi çok zor
    şu aşamalardan geçilebilir

    1. raketi tutmanın da bir adabı vardır. bilek dirseğe kadar bir kaç gün ağrır.

    2. duvara 1 metre mesafede vuruş tekniği öğrenilir. 1 hafta böyle çalışılır. kol hissedilmez. ağrıdan hiç bahsetmiyorum. son derece sıkıcı bi aşama.

    3. duvardan birkaç adım daha uzaklaşılır, daha zevkli bir hal almaya başlar. yavaş yavaş raket tutmak nedir öğrenilmiş olur.

    4. dirsek ve bilek hiç kırılmadan vurulurmuş. başından beri böyle öğrenmiştik. ama gelin görün ki işin aslı hiç de öyle değilmiş. dirsek kırılabilirmiş. dizler bükülürmüş. bel sağa sola hareket etmeliymiş.

    5. ilk günlerde öğrendiğimiz teknikler unutulmalıymış. aslında öyle değil de böyle vurulmalıymış. *
    6. filede kısa mesafe çalışılır. raketin ucunda bir file
    * varmış da topu içine sokmaya çalışıyormuş gibi vurulmalıymış sakince.

    7. backhand denen lanet şeye geçilir. burayı atlıyorum. o zor günler ve rezil durumlar anlatılmaz yaşanır.

    8. şu unutulmamalı. teniste esas yoran şey * kesinlkle yere eğilip top toplamaktır ki, kalça ağrıları bundandır. kalçayı neden dikleştirir bunu da öğrenmiş olduk.

    9. her gün deliler gibi çalışmaya devam edilmelidir.

    10. kollar yavaş yavaş kaslanmaya, bilek dirsek arası damarlar belli olmaya, eller kabalaşmaya başlar.

    11. sahada oynanmaya başlanır. yeni yeni arkadaşlar edinilir. kimilerine sinir olunur bi türlü oynayamadıkları için, kimileri delicesine kıskanılır.

    12. iştee, forehand, backhand, smaç, servis *
    hepsi yerine oturmuştur.
    *
    13. işte tenis bu kadaaar

    14. dur ya... tenis bu değilmiş. tenisin tek olmazsa olmazı neymiş işte insanoğlu şimdi bunu anlıyor:

    tek kelimeyle

    k o n d ü s y o n
    10 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük