ben zamiri farsça değildir, öntürkçe'de de var olan bir türkçe zamirdir. ilk kullanışı ise "men"dir. Zamanla e'nin "m" sesine yaptığı baskı dolayısıyla türkiye türkçesi'nde "m" sesi, "b" sesine dönüşmüştür. hala azeri türkçesi'nde ve farslarla alakası bile olmayan bazı şivelerde "men" olarak kullanılır.
bir dilin diğer dile olan üstünlüğü ise şu şekilde bazı dil bilimciler tarafından kabul edilmektedir. Eğer bir dil yabancı bir dilden ek alıyorsa, artık yabancı bir dilden ek alan dilin baskı altında kaldığı görülür. mesela üretmekte yetersiz kalan ingilizce dilinin fransızca'dan birçok ek alması gibi. yabancı bir dilden kelime alınması o dilin zayıflığına veya zengin olmadığına işaret etmez. ancak ekler yetersiz kalıyorsa dilin zenginliği de oldukça zayıf olur. çünkü dil üretken olmaz. Türkçe ekler bakımından en zengin dillerden biridir. Türkçe, cumhuriyet tarihine kadar hiç yabancı dilden de ek almamıştır. Cumhuriyetten sonra hiç gereği yok iken sırf şamata olsun diye -sal, -sel ekleri dilimize girmiştir. hatta birçok dilbilimci bu eklerin kullanılmasının Türkçe açısından zararlı olduğunu da bildirmiştir. yani varsayalım ki "ben" kelimesi farsça (kaldı ki değil), öyle olsa bile bunu dil zenginliği ile karşılaştıramazsınız.