muhammed in düzenlettiği suikastlar

entry51 galeri
    39.
  1. seni uyanık seni. söylediklerini sen çarpıtıyorsun. ben değil. sen tarihin tanımını bile bilmiyorsun. tarih tanımı ayarını yiyince de "eheh bunlar böyle efenim. hep çarpıtıyorlar zaten ,en iyi tarihçi biziz ehe" diyorsun. senden objektif olmanı veya dürüst olmanı beklemek belki de çok yanlış bir şey istemek olacaktır.

    cümlelerinde hiç bir çarpıtma yapmadım. sen tarihi olayların objektif bir şekilde işlenmesini , tarihi olayların gerçekliğinin değerlendirilmesi ile karıştırdığın için böyle abuk subuk ,primitif bir tartışmanın içerisine girdik. evet tarihi verilerin kaydedilmesi ayrı bir şey, onların hangisinin reddedilip reddedilmediği ayrı bir şey.sana bunu öğrettiğime sevindim.

    biri çarpıtma örneği mi dedi ? işte çarpıtma örneği;

    "şu rivayetlerle islama saldıran ateistleri anlamak na mümkün. bu rivayetleri doğru kabul ediyorlar. peygamberin gayble ilgili bir sürü rivayeti var , hadisi var diyince " olur mu cnm öyle şey eheheh. onlar olamaz. yalandır yanlıştır onlar eheheh" diyorlar. burada rivayet veya hadislerin doğruluğunu savunmuyorum o ayrı konu. ama ateistlerin islamı eleştirirken bazı rivayetlere inandım iman ettim demeleri, işlerine gelmeyeni de "olamaz öyle şey deyip" geçiştirmeleri çok enteresan . ayrıca da çelişkilidir."

    bu entrymde asla ortada sırf kayıtlar var diye bu olayları kabul etmemiz gerekiyor diye bir cümle kurmadım.kabul etmemiz gerektiğini beyan etseydim ," çelişki " ifadesini kullanmazdım. siz ateistlerin bir çelişkisini örnekledim. üstüne de hadis veya rivayetlerin doğruluğunu savunmuyorum diye de belirttim. ne yazık ki okuduğunu anlayamayan birine bunları tekrar okuması için açıklıyorum. çarpıtmayı yapan sensin burada.

    gelelim şu yazına; "bazı suikast iddiaları ortada tutarlı tarihi kayıtlar varsa tarih bilimi açısından doğru kabul edilebilir. zira suikast insanların yapamayacağı bir şey değildir. fakat mucize iddialarını ne doğrulamak, ne de yalanlamak tarih biliminin işidir. tarih bilimi elbette efsaneleri, mucize iddialarını da aktarır. siz bugüne kadar ergenekon destanının kayda geçirilişinin ilk örneklerini inceleyen bir tarihçinin "destanda anlatılan doğaüstü olaylar yalandır" veya "destanda anlatılan doğaüstü olaylar doğrudur" diye bir şey söyleme zahmetine girdiğini gördünüz mü? fakat konu bir suikast iddiası olursa, iddia enine boyuna değerlendirilir, tarih biliminin ilkeleri ışığında doğruluğu veya yanlışlığı hakkında bir kanaat oluşturulmaya çalışılır. "

    söz konusu yakın tarihte geçen bir suikast ise ,ve eldeki verilerin güvenilirliği neticesinde bir kanaat oluşturulur. fakat tarihi olay ,günümüz tarihinden uzaksa ve kaynaklar çoksa bu analiz zorlaşır. elinizde suikastle ilgili somut veriler vardır .şak diye sonuca ulaşabilirsiniz. oysa 1400 yıl öncesinden bahsediyorsak bu olayı dün olmuş gibi kabul edemezsiniz.x kişi şu tarihte şu suçu işledi ama suçu ispatlamaya kanıtım yok demekle ,x kişi şu tarihte suda yürüdü ama bunu ispatlamaya kanıtım yok demek aynı veri değerini taşır. siz suda yürümek eylemini olağan karşılamazsınız ve onu reddedebilirsiniz. diğer olayı " olabilir" diyerek kabul edebilirsiniz. fakat bu kabul ediş, bir olayın diğerinden daha çok kanıtı olduğundan değil ,sadece bizim bakış açımıza ve inancımıza paraleldir.yani suda yürümeyi sağ duyunuza ters geldiği için veya böyle şeylere inanmadığınız için reddedersiniz. bu ise bilimsel bir kriter değildir.yapılan mantıksal hata buradadır. siz suda yürümenin ,suikast olayından daha düşük veri değeri taşıdığına dair bir inanca sahip olduğunuz için suda yürümeyi reddediyorsunuz.elinizde bilimsel kanıtlar olduğu için değil. bunları tarihi metinlere yazsanız da yazmasanız da ,iki olayın doğruluk değeri eşittir. bakın doğruluk değeri eşit diye hadi biz bütün olağan üstü durumları kabul edelim gibi bir ifade de bulunmuyorum. bahsettiğim durum yeterli kanıt ve verinin olmadığı ,üzerinden çokça zaman geçmiş iki olay içindir. bunları kabul edip etmemek tamamen "kişinin inancına kalmıştır". buradan hareketle peygamberin suikast rivayeti ile gaybten haber verdiği rivayetleri aynı veri değeri taşır. iki eşit veri değeri taşıyan durumun birini kabul edip diğerini mantık hatası yaparak reddetmek çelişkiye sebep olur.Bu konuda en azından bilim insanının duruşu "agnostik" olmalıdır. kabul etsen de etmesen de bu böyledir.

    edit: aşağıda bir yazar arkadaşımız katliamları da islama yıkmıştır. bilgi eksikliğiniz var reçeteye ekliyorum. yer yüzünü kana bulayan savaşların %10 u ancak din kaynaklı veya din kullanılarak bkz: haçlı seferleri) ortaya çıkmıştır. geri kalan tarihin en kanlı savaşları ekonomik,siyasal kaynaklı savaşlardır. ve bu yazar arkadaş genelleme yaparak bütün müslümanları kötülemiştir. bunlar hep takıntı ve psikolojik bozukluk yüzünden. ciddiyim bir uzmana görünün. böyle primatif genellemeleri ve iddiaları kimse ciddiye almayacaktır.
    4 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük