tasavvuf

entry300 galeri video4 ses1
    125.
  1. tasavvuf aşıkların, sadıkların yoludur.
    iddia edildiği gibi mutasavvıfların mağaralarda münzevi bir hayat yaşadığı ise gerçeği yansıtmamaktadır. diyar diyar gezen ibn-i arabi hazretleri, abdülkadir geylani hazretleri, mevlana celaleddin hazretleri, mevlana halid i bağdadi hazretleri, şah-ı nakşebend hazretleri, imam-ı rabbani hazretleri ve daha pek çok tasavvuf büyükleri münzevi bir hayattan uzak yaşamışlardır.
    ayrıva tasavvufta müridlerin hata etmeyen insanlar olması amaçlanmamaktadır. burada amaçlanan şey şahsın nefsini terbiye etmesidir. ve müridlerin nefsini dağda bayırda terbiye etmelerinden ziyade şehirde, insanların arasında terbiye etmeleri hususunda pek çok menkıbeler vardır. tasavvufun bir özelliği de müctemi değil münferit olmasıdır. dolayısıyla tasavvufta müminlerin topyekûn münzevi bir hayat yaşamalarının istenmesi mantığına aykırıdır. böyle bir durum da zaten söz konusu değildir.
    tasavvufta müride, müridin zikir halinde olması öğütlenir. müridin sürekli allah'ın varlığını hissetmesi ve bir an olsun Allah'ın varlığını unutmaması istenir. bu durumun ise islamiyet'in ruhuna bazılarınca neden aykırı göründüğü ise merak konusudur.
    0 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük