bugün
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı26
- doğum gününde hatırlanmamak19
- düşün ki o bunu okuyor11
- anın görüntüsü20
- en taşaklı kızların bizim sözlükte bulunması16
- en havalı erkek meslekleri16
- yaz aşkı varda kış aşkı neden yok10
- jose mourinho23
- her erkeğin unutamadığı bir kadın vardır10
- burçlara inanmak9
- kezo dili ve edebiyatı8
- zall beceremiyorsan bırak git24
- sözlüğe yeni gelen masum erkek12
- 13 yaşındaki kıza tecavüz eden 28 kişi26
- bugün hangi kadın yazara ne diksem15
- hayatınızda kaç kere reddedildiniz19
- en dindar özelliğiniz31
- kahverengi gözlü olmanın hiç bir işe yaramaması14
- sözlük erkeklerini evire çevire pataklamak8
- hangi sözlük yazarı ile uyumak isterdin11
- şort diken müzisyen motorcu uzun boylu yazar11
- icardi1905 ile jakuziye girmek10
- kimsenin okumadığı sözlükte yazar olmak17
- ali koç9
- günahların takımı galatasaray13
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri9
- ayetullah hamaney'in mini etekli torunu20
- bir erkekle kız arkadaş olabilir mi sorunsalı8
- anneler günü18
- erkekler seks yapamayacağı kadınla arkadaş olmaz15
- bik bik için diktiğim şort21
- toplu taşımalardaki müzisyen sorunsalı8
- üstteki yazar gözünde nasıl canlanıyor13
- icardi19058
- piknikçi grubun varoş olduğunu anlama yolları15
- kızların mesajlara geç cevap vermesi16
- elinin değdiği anı unutamıyorum 5 posta attım16
- serdar ortaç renault megane benzerliği8
- şizofreni11
- bacağa kramp girmesi10
- arkadaşlar sizce bu yüzük nasıl14
- eloande ile evlenip sözlüğü huzura kavuşturmak8
bugün dışarıdaki işlerimi hallettikten sonra ofise dönüş yolunda ufacık bir bakkal gördüm.
O sokaktan daha önce defalarca geçmeme rağmen dikkatimi çekmemesi içimi burdu birazcık.
Bu düşünceyle daldım içeriye, saçlarına ak düşmüş yaşlı bir amca oturuyordu kasa işlevi gören ufacık bir masada.
Önünde de bulmacası.
etrafıma bakındım, eski tezgahlarda tezat oluşturan renkli ürünlere..
garip, sanki o an o raflarda çocukluğumdan kalma ürünlerin olmasını bekliyormuşum gibi bir hayal kırıklığı yaşamıştım.
bakınırken bir yandan da amcayla sohbet etmeye çalışıyorum.
Önce süzdü beni ardından;
-şekilsiz 5 harfli dedi.
+amorf dedim ama bildiğine de eminim sınıyor beni galiba diye geçirdim içimden.
Gülümsedi yazdıktan sonra, testi geçmiştim ve ayak üstü sohbet ettik biraz.
öyle yumuşak ve akıcı bir ses tonu vardı ki hiç gitmek istemedim oradan..
rahmetli dedem gibi kokuyordu.
ofistekilere çikolatalı gofret aldım bir şey almadan çıkmış olmak garip gelir diye.
Aldığım gofretleri gazete kağıdına sardı yavaş yavaş, sanki dünyanın en önemli işini yapıyordu o an.
Eskiden öyleydi değil mi?
gazete kağıdına ya da kese kağıdına sarılırdı aldıklarımız.
poşet olsa bile kağıda sarılıp öyle konulurdu poşete.
Zira ayıp olurdu, evine alamayanlar olurdu ve onları utandırmak çok daha büyük ayıp olurdu..
böyle bir nesilden geldiğimizi ne zaman unuttuk da yediğimizden giydiğimize gezdiğimiz yerlere kadar her şeyimizi paylaşır olduk?!
Paylaşmayı bırak sidik yarıştırmaya kadar vardı iş.
Hani mahallede sevmediğimiz çocuk vardı bi tane yeni ayakkabılarını giymişti hatırlarsın sen de, hiç sokakta yeni ayakkabıyla oyun oynanır mıydı?
o piçin amacı belliydi zaten bize hava atmak.
hatta gelir "baaak ayakkabım ne güzel parlıyor" derdi cilasında üzgün suratlarımızı göstere göstere.
biz ne zaman büyüdük de o ayıpladığımız çocuk olduk farkına varmadan..
O sokaktan daha önce defalarca geçmeme rağmen dikkatimi çekmemesi içimi burdu birazcık.
Bu düşünceyle daldım içeriye, saçlarına ak düşmüş yaşlı bir amca oturuyordu kasa işlevi gören ufacık bir masada.
Önünde de bulmacası.
etrafıma bakındım, eski tezgahlarda tezat oluşturan renkli ürünlere..
garip, sanki o an o raflarda çocukluğumdan kalma ürünlerin olmasını bekliyormuşum gibi bir hayal kırıklığı yaşamıştım.
bakınırken bir yandan da amcayla sohbet etmeye çalışıyorum.
Önce süzdü beni ardından;
-şekilsiz 5 harfli dedi.
+amorf dedim ama bildiğine de eminim sınıyor beni galiba diye geçirdim içimden.
Gülümsedi yazdıktan sonra, testi geçmiştim ve ayak üstü sohbet ettik biraz.
öyle yumuşak ve akıcı bir ses tonu vardı ki hiç gitmek istemedim oradan..
rahmetli dedem gibi kokuyordu.
ofistekilere çikolatalı gofret aldım bir şey almadan çıkmış olmak garip gelir diye.
Aldığım gofretleri gazete kağıdına sardı yavaş yavaş, sanki dünyanın en önemli işini yapıyordu o an.
Eskiden öyleydi değil mi?
gazete kağıdına ya da kese kağıdına sarılırdı aldıklarımız.
poşet olsa bile kağıda sarılıp öyle konulurdu poşete.
Zira ayıp olurdu, evine alamayanlar olurdu ve onları utandırmak çok daha büyük ayıp olurdu..
böyle bir nesilden geldiğimizi ne zaman unuttuk da yediğimizden giydiğimize gezdiğimiz yerlere kadar her şeyimizi paylaşır olduk?!
Paylaşmayı bırak sidik yarıştırmaya kadar vardı iş.
Hani mahallede sevmediğimiz çocuk vardı bi tane yeni ayakkabılarını giymişti hatırlarsın sen de, hiç sokakta yeni ayakkabıyla oyun oynanır mıydı?
o piçin amacı belliydi zaten bize hava atmak.
hatta gelir "baaak ayakkabım ne güzel parlıyor" derdi cilasında üzgün suratlarımızı göstere göstere.
biz ne zaman büyüdük de o ayıpladığımız çocuk olduk farkına varmadan..
güncel Önemli Başlıklar