birinci dünya savaşı

zannedildiği gibi bir oldu bittiyle girmediğimiz savaş.

şöyle ki, hem londra ve paris konferansı'nda şark meselesi başlığı altında osmanlı'nın nasıl paylaşıldığını anlatıp bundan sonra osmanlı'nın sırf enver paşa'nın alman hayranlığı için bu savaşa girdiğini sanmak yanıltıcıdır. goben ve broslav ya da sünnet olup müslüman gemisi olduktan sonraki ismiyle yavuz ve midilli istanbul'a geldiğinde istanbul halkı geniş katılımlı şenlikler yaparak sahillere yığılmıştır.

ingiltere'nin mısırı işgali ve parasını verdiğimiz ve bize gelmeyen gemilerimiz yüzünden doğan nefret ve ingiltere'nin müslüman ülkelere sömürge amaçlı saldıracak olması da birinci dünya savaşına girmemiz için haklı bir sebeptir.

ingiltere'nin osmanlı'ya saldırmak istemeyeceğini sanmak sabah kalktığında günaydın denilecek bir rüyadır.

kısacası, dönemin osmanlı'sı için bulunamaz bir şansken bir şekilde kaybedilmiştir.

ayrıca groben ve broslav adlı gemilerin çatışmadan kaçtığı yalanına da değinmek gerekir. çatışmaya girip kaçan gemide hasar olur. oysa bu gemiler sünnet olduktan hemen sonra iki şehri bombalamıştır. yani çatışmadan kaçmamıştır.