doktor yazarımız beyin cerrahı olmaya karar verdiği an ve intern lük döneminden uzman bir beyin cerrahı olana kadar geçen oldukça uzun bir sürede (sanırım 10 yıl civarında)en baştan sona kadar (uzmanlığına yani) başından geçen pek çok vakıayı ve çeşitli kademelerde katıldığı ya da bizzat gerçekleştirdiği operasyonları o kadar iyi hatırlamakta ve detaylı bir şekilde anlatmaktadır ki, ya beyin cerrahı olmaya karar verdiği anda uzun vadede böyle bir kitap yazmayı planlayarak işine yarayacak malzemelerin kaydını tutmuştur (muazam bir hafızası olması da mümkündür) ya amerika ve ingiltere'deki (en azından bizim doktorun çalıştığı hastanelerde kayıtlar çok titizlikle tutulup saklanmakta ve istenildiğinde ne kadar eski olursa olsun bu kayıtlara kolayca ulaşılabilmektedir, ya da bilemiyorum artık.
kitap ister istemez kafalarda böylesi soru işaretleri oluşturuyor. ama tübitak yayınlarından çıktığına göre pek el atılmamış bir alanda roman tadında ve kayganlığında bir kitap yazıp parsayı vurmak isteyen bir uyanık tarafından yazılmadığına yine de güveniyoruz, biraz şüpheyle de olsa çünkü şahsım gibi yüzlerce dean r koontz , stephen king , tom clancy , robert ludlum , wilbur smith vb. daha pek çok best seller yazarı okumuş bir kişi birazcık araştırmayla böyle bir kitabın yazılabileceğini bilir.
tabii amacımız bok atmak değil, dediğim gibi tübitak yayınlarına güveniyoruz. ancak sonuçta "ferrasini satan bilge"den biraz daha hallice, kolayca ve zevkle okunan bir kitap. ülkemizde tıp uzmanlık sınavlarında 'beyin cerrahlığı'nın puanlarının neden bu kadar düşük olduğunu da anlamış oluyorsunuz. ayrıca bu alanda dünya tıp literatürüne damgasını vuran iki isimden biri olan prof. dr. gazi yaşargil'in (adını yanlış hatırlıyorsam düzeltin, kitap yanımda değil) isminin saygı ile anılması da hoş bir şey.
bunca laftan sonra okumanızı nacizane öneriyorum.