bugün

yezid

ehli sünnet mezhebinde kâfir öldüğü kesin olarak bilinen ebu leheb gibi kimseler dışında lanete cevaz verilmediği için, kendisine lanet okumak da kimseye bir şey kazandırmaz. lanet okumak ibadet değildir, sevab getirmez. laneti hak edene lanet etmeyen de günaha girmez. insanlar bu incelikleri anlayamıyorlar.

yoksa tüm ehli sünnet âlimleri yezid'in gaddar, zalim, facir ve alçak bir insan olduğunu yazmıştır. ama islâmiyet'e düşman olmadığını, namaz kıldığının bilindiğini, kâfir ölüp ölmediği bilinmediği ve son nefeste tevbe edebilmiş olma ihtimalini göz önüne alarak, ''lanet etmek lazım değildir'' demiştir.

hususî olarak yezid'in şahsında değil, tüm insanların şahsında böyledir. lanet etmek, kötü bir alışkanlıktır. şialar söylediklerimden rahatsız olabilir, bunu kendi zekâ kıtlıkları mucibince ''yezid'i savunmak'' olarak algılayabilir, beni enterese etmez.

ehli sünnetin prensibi budur. ehli sünnetin ona lanete umumiyetle cevaz görmemesinin nedeni, yaptığı işi beğendiklerinden değil, ''belki tevbe etmiştir'' demelerinden ileri gelir. bugün, kâfir olarak ölüp ölmediği meçhul herkes için bu prensipler cârîdir.

yoksa ehli sünnetin kurucusu ebu hanife emevî ve abbasî hükümdarlarının ehli beyte zulmüne karşı direnmiş, neticede öldürülmüştür. hanbelî mezhebi imamı ahmed b. hanbel de böyledir. imam-ı malik'in ehli beyte karşı hürmetkâr olmayanlara itaatin vacip olmadığına dair bir fetva verdiği söylenir.
güncel Önemli Başlıklar