bugün

salma hayek

buğday tarlasında çalışan,güzelliğiyle dillere destan melahat, güneşin alnında çukurovanın sıcağında yorulur, dinlenmek ve küçük su dökmek üzere genelde ağaoğlu olduğu için çalışmayıp kuş tüyü sedirde uyuklamakta olan coşkunun olduğu yere tenha olduğunu düşünerek işini rahat görmek üzere gider.tabi bizim coşkunun en coştuğu hatta coşma da pele'nin yapmış olduğu 125 kişilik kadronun içinde olduğu zamanlardır.
melehat usuldan usuldan salmaya başlar çalılıkların üzerine tabii coşkundan bihaber olarak.Bu sırada sesleri duyup uyanan coşkun "haaaay salma ek"yani işinin başına dön ve buğday ek der.bu sırada melehat pij pij bakan coşkuna vurulur ve aşık olur .an o andır hemen koşup kucağına atlar ve çığlıklar yükselir melahattan.
coşkunun az önceki agresifliği yerini heyecanlı titrek ve masum bir konuşmaya bırakmıştır.salma haygit ek salmahay ek derken konuşma yavaş yavaş hitabı salma hayek sözcüğüne çevirir.
ve coşkunla salma, yani bizim melehat mutlu yarınlara kucak açarlar.
işte o melahat bu salma hayek dir.