bugün
- evlendikten sonra çok daha iyisiyle karşılaşmak19
- kendini bir görsel ile anlat19
- xdearm10
- jose mourinho34
- kızılcık şerbeti 2 nci sezon finali8
- aktroll yazarları donuzlayıp umursamamak9
- herkesle iyi geçinmek18
- sözlükte kendinize yakın hissettiğiniz kişiler10
- sarılma ihtiyacı13
- zalbert ramstein14
- aşkım ben hiç osurmuyorum bizde genetik diyen kız16
- meral akşener17
- bursa9
- gizli samyelin moderatör olması13
- kuresel ikinma'nın sevgilisi19
- dünyanın en güzel kızını tarif et16
- gideon reid morgan jj9
- anın görüntüsü13
- icardi190555
- magicovento12
- sekse doymuş erkek12
- hafta içi avm kafelerinde oturan menopoz karılar12
- dem parti'nin tc kürdistan da işgalci açıklaması9
- en ilginç bilgiler11
- gizli samyel22
- küresel ıkınma9
- dinlilerin dinsizlere sürekli lakap takması12
- namaz kılmayan türk değildir12
- tatvan belediyesinde rte'nin resminin indirilmesi11
- dem parti'nin valiyi ölümle tehdit etmesi8
- dünyanın en güzel kızıyla karşılaşmak8
- albay kemal22
- kadir mısıroğlu mezarı18
- en sevmediğiniz sözlük yazarları10
- kemalistler 15 temmuzda ne yapıyordu20
- ankarayı sel aldı25
- haysenin1210
- ey müslümanlar inananlar haydi cumaya allah yoluna8
- eksi ruyalar için diktiğim tulum12
- kocasına kahvaltı hazırlamayan kadın kusurludur13
- uludağ sözlük aktrollerinin uçurulması9
- içinde hiç'a harfi geçmeyen bir cümle yazınü19
- güçlü kadınların ortak özellikleri22
- yazarların en sevdikleri diziler11
- okula gidiyorum sözlük10
- gay olanları toplum niye sevmiyor12
- yazarların cinsel tercihi15
- hangi sözlükçüyü dövmek istersiniz21
- peygamberlerin yahudi olması9
- bugün yaşadığınız en üzücü olay13
Bir üniversite profesörü öğrencilerine şu soruyu sorar;
- Var olan her şeyi Tanrı mı yarattı?
Cesur bir öğrenci ayağa kalkar ve yanıtlar.
- Evet her şeyi Tanrı yarattı!
Profesör sorusunu yineler ve öğrenci yine ;evet efendim; diye yanıtlar. Profesör devam eder;
- Eğer her şeyi yaratan Tanrı ise ve şeytan varolduğuna göre şeytanı da Tanrı yaratmış olur ve çalışmalarımızda uyguladığımız ;Kesinleştirme; prensibine göre de Tanrı şeytandır. Öğrenci böyle bir önerme karşısında şaşırır ve yerine oturur. Profesör ise öğrencilerine bir kez daha Tanrı;nın içindeki kaderin bir efsane olduğunu kanıtlamaktan ötürü oldukça mutludur.
Bu arada bir öğrenci ayağa kalkar ve
- Bir soru sorabilir miyim profesör? der.
Profesör de sorabileceğini söyler.
Öğrenci ayağa kalkar ve ;Soğuk var mıdır? diye sorar. Profesör;
- Nasıl bir soru bu böyle, tabi ki vardır, diye yanıtlar. ;Sen hiç soğuktan üşümedin mi?
Öğrenci;
- Aslında, fizik yasalarına göre soğuk yoktur. Yaşamda / realitede biz soğuğu sıcaklığın yokluğu olarak düşünürüz. Herkes veya nesneler o enerji oradaysa veya bir şekilde enerji iletiyorsa onu deneyimler. Örneğin, Absolute 0 (-460 derece F) sıcaklığın kesin yokluğudur (hiç olmadığı seviyedir). Tüm maddelerin bu seviyede reaksiyon verme özellikleri bozulur ve değişir. Soğuk yoktur, o yalnızca sıcaklığın yokluğunda duyumsadıklarımızı tarif etmek için yarattığımız bir kelimedir,
der ve devam eder,
- Profesör, karanlık var mıdır?
Profesör ;
- Tabi ki vardır.
Öğrenci yanıtlar,
- Korkarım gene yanılıyorsunuz efendim. Çünkü, karanlık da yoktur.Yaşamda / realitede karanlık ışığın yokluğudur. Biz ışık üzerinde çalışabiliriz ama karanlığı çalışamayız. Gerçekte, biz Newton'un prizmasını kullanarak beyaz ışığı kırar ve renklerin çeşitli dalga uzunlukları üzerinde çalışabiliriz. Ama karanlığı ölçemeyiz. Bir basit ışık ışını karanlık bir mekanı aydınlatarak karanlığı kırmış olur yani karanlığı geçersiz kılar. Siz belli bir mekanın / uzayın ne kadar karanlık olduğundan nasıl emin olursunuz? Işığın miktarını ölçersiniz! Bu doğrudur değil mi? Karanlık insanlık tarafından, ışığın olmadığı yer/mekan için kullanılan bir kelimedir.
Son olarak öğrenci profesöre gene sorar;
- Efendim şeytan var mıdır?
Bu kez profesör pek emin olamamakla birlikte yanıtlar;
- Tabi ki, açıkladığım gibi, biz onu her gün, her yerde onu görürüz. Şeytan / kötülük bir kişinin başka bir kişiye her gün sergilediği insaniyetsizliğinin bir örneğidir. O, dünyadaki işlenmiş tüm suçlarda, şiddette yer alır. Bunların tümü şeytanın kendisinden başka bir şey de değildir, der.
Öğrenci devam eder;
- Şeytan yoktur efendim.Yani o kendi başına yoktur. Şeytan basit olarak tanrının yokluğudur. O aynen karanlık ve soğukta olduğu gibi insanın tanrının yokluğunu tarif etmek üzere yarattığı bir kelimeden ibarettir. Tanrı şeytanı yaratmadı. Şeytan / kötülük insanın tanrısal sevgiyi yüreğinde duyumsamadığı zaman deneyimlediklerinin bir sonucudur. O aynen sıcaklığın olmadığı yere gelen soğuk ya da ışığın olmadığı yere gelen karanlık gibidir.
Profesör yerine oturur. *
valla gerçek mi değil mi bilmiyorum ama yazana göre bu albert einstein ile hocası arasında geçen bi muhabbetmiş.
- Var olan her şeyi Tanrı mı yarattı?
Cesur bir öğrenci ayağa kalkar ve yanıtlar.
- Evet her şeyi Tanrı yarattı!
Profesör sorusunu yineler ve öğrenci yine ;evet efendim; diye yanıtlar. Profesör devam eder;
- Eğer her şeyi yaratan Tanrı ise ve şeytan varolduğuna göre şeytanı da Tanrı yaratmış olur ve çalışmalarımızda uyguladığımız ;Kesinleştirme; prensibine göre de Tanrı şeytandır. Öğrenci böyle bir önerme karşısında şaşırır ve yerine oturur. Profesör ise öğrencilerine bir kez daha Tanrı;nın içindeki kaderin bir efsane olduğunu kanıtlamaktan ötürü oldukça mutludur.
Bu arada bir öğrenci ayağa kalkar ve
- Bir soru sorabilir miyim profesör? der.
Profesör de sorabileceğini söyler.
Öğrenci ayağa kalkar ve ;Soğuk var mıdır? diye sorar. Profesör;
- Nasıl bir soru bu böyle, tabi ki vardır, diye yanıtlar. ;Sen hiç soğuktan üşümedin mi?
Öğrenci;
- Aslında, fizik yasalarına göre soğuk yoktur. Yaşamda / realitede biz soğuğu sıcaklığın yokluğu olarak düşünürüz. Herkes veya nesneler o enerji oradaysa veya bir şekilde enerji iletiyorsa onu deneyimler. Örneğin, Absolute 0 (-460 derece F) sıcaklığın kesin yokluğudur (hiç olmadığı seviyedir). Tüm maddelerin bu seviyede reaksiyon verme özellikleri bozulur ve değişir. Soğuk yoktur, o yalnızca sıcaklığın yokluğunda duyumsadıklarımızı tarif etmek için yarattığımız bir kelimedir,
der ve devam eder,
- Profesör, karanlık var mıdır?
Profesör ;
- Tabi ki vardır.
Öğrenci yanıtlar,
- Korkarım gene yanılıyorsunuz efendim. Çünkü, karanlık da yoktur.Yaşamda / realitede karanlık ışığın yokluğudur. Biz ışık üzerinde çalışabiliriz ama karanlığı çalışamayız. Gerçekte, biz Newton'un prizmasını kullanarak beyaz ışığı kırar ve renklerin çeşitli dalga uzunlukları üzerinde çalışabiliriz. Ama karanlığı ölçemeyiz. Bir basit ışık ışını karanlık bir mekanı aydınlatarak karanlığı kırmış olur yani karanlığı geçersiz kılar. Siz belli bir mekanın / uzayın ne kadar karanlık olduğundan nasıl emin olursunuz? Işığın miktarını ölçersiniz! Bu doğrudur değil mi? Karanlık insanlık tarafından, ışığın olmadığı yer/mekan için kullanılan bir kelimedir.
Son olarak öğrenci profesöre gene sorar;
- Efendim şeytan var mıdır?
Bu kez profesör pek emin olamamakla birlikte yanıtlar;
- Tabi ki, açıkladığım gibi, biz onu her gün, her yerde onu görürüz. Şeytan / kötülük bir kişinin başka bir kişiye her gün sergilediği insaniyetsizliğinin bir örneğidir. O, dünyadaki işlenmiş tüm suçlarda, şiddette yer alır. Bunların tümü şeytanın kendisinden başka bir şey de değildir, der.
Öğrenci devam eder;
- Şeytan yoktur efendim.Yani o kendi başına yoktur. Şeytan basit olarak tanrının yokluğudur. O aynen karanlık ve soğukta olduğu gibi insanın tanrının yokluğunu tarif etmek üzere yarattığı bir kelimeden ibarettir. Tanrı şeytanı yaratmadı. Şeytan / kötülük insanın tanrısal sevgiyi yüreğinde duyumsamadığı zaman deneyimlediklerinin bir sonucudur. O aynen sıcaklığın olmadığı yere gelen soğuk ya da ışığın olmadığı yere gelen karanlık gibidir.
Profesör yerine oturur. *
valla gerçek mi değil mi bilmiyorum ama yazana göre bu albert einstein ile hocası arasında geçen bi muhabbetmiş.
güncel Önemli Başlıklar