bugün

demokrasi

aklımı çokca kurcalayan halkın kendi kendini yönetmesi şeysi.

neden demokrasi?
her yerde bulabileceğiniz, tarihsel gelişimden çok olayın ortaya çıkış noktasını ve temelini irdelemeye çalışacağım.

dikta karşıtı yunanlar tarafından dünyaya kazandırılan yönetim biçimi, demokrasi. onlar kazandırmasa olmayacak mıydı? elbet olacaktı. insanın içindeki eşitlik güdüsünün demokrasi gibi bir kavram yaratması kadar doğal bir durum yok. peki bu eşitlik duygusu neyin nesi? herkesin eşit olması gibi bir durum söz konusu olabilir mi? herkesin eşit olması gerçekten doğru mu?

eşitliğin savunucularının hep güçsüzler olması çok da şaşırtıcı değil. güçsüzler, güçlülerle aralarındaki farkı kapatmak için çeşitli yollara başvurur. bunların en masumu ve iyi niyetlisi de eşitliktir. eşitlik güçsüzün eline güç verirken, güçlünün elinden de gücünü alır. çoğu insanın da eşitliği savunmasının nedeni budur. güçsüzdürler. güçlü olmak isterler. güçsüzlüğü kaldıramamalarının nedeni de egolarıdır. "bizim onlardan eksiğimiz ne? onlar da insan biz de insanız!" gibi sığ düşüncelerle beslenen eşitlik insanlar arasında olması gereken farkı kaldırır. insanların aynı olmadığı ayan beyan ortadayken onlar arasında eşitlik kurulmaya çalışılması da son derece vahimdir. peki vahim olan bu şey nasıl oluyor da kuruluyor?

çünkü güçsüzler fazla. eğer az olsalardı güçsüz değil güçlü olurlardı. farklılık güçtür. güçsüzlerin fazla olması da ortaya niteliksiz bir güç çıkarıyor ve demokrasi gibi saçma sapan görüşler ortaya çıkıyor. güçsüzlerin çoğunluk sayesinde yarattığı demokraside de bu çoğunluk en önemli aksaklıklardan biri olarak ortaya çıkıyor.

demokrasinin çoğulculuk ilkesi. doğru olanı değil fazla olanı seçer. ama dünyadaki herkes yanlışı savunuyorsa, bu onun yanlış olduğu gerçeğini değiştirmeyecektir. demokraside doğru olan değil kitleleri peşinden sürükleyebilen seçilirken, nasıl oluyor da demokrasinin bu kadar savunucusu olabiliyor?

"en doğrusu demokrasi!"
nereye demokrasi? sen önce doğru olanı seçebil, yalan söyleyip milleti kandıranı değil. yüzyıllar öncesinden insan düşüncesinin kusuru olarak gelişen bu kavramın günümüzde hala kullanılmasının nedeni, birilerinin işine gelmesinden başka bir şey değil. her düşünen, demokrasideki derin aksaklıkları görebilecek kapasiteye sahip.

herkes eşit değil, olmamalı. ama egomuz gereği, kendimizi güçlü olana yaklaştırmak için demokrasiyi kullanmalıydık, kullandık, kullanacağız.