bugün
- kızlar kendi aralarında ne konuşuyor8
- 23 mayıs 2024 beşiktaş trabzonspor maçı9
- icardi190532
- sokak hayvanları uyutulacak68
- mecidiyeköy metrosunda intihar eden kız9
- türk kızları neden gülümsemiyor11
- dünya türkiye'nin neyini kıskanıyor13
- sjsjsjsjsjsjsjsjsjsjsj sjs9
- 23 mayıs 2024 ali koç basın toplantısı10
- ismail kartal14
- bik bik için diktiğim etek17
- akpnin hala bedava kek vaadini tutmaması13
- insan olmaya ceyrek kala8
- anın görüntüsü9
- galatasaray22
- türkiyedeki rusların gövde gösterisi yapması12
- geldi yine deli9
- age of empires'in üstüne oyun var mı12
- afganistan yardımlaşma derneği başkanı16
- 22 mayıs 2024 atalanta bayer leverkusen maçı9
- gecenin şarkısı9
- rusların en iyi olduğu şeyler25
- erkeklerin hep fotoğraf istemesi15
- iran'ın teşekkür mesajında türk bayrağı koymaması14
- erkeklerin sözlükte durma nedeni10
- hangi sözlük erkeğiyle evlenmek istersin8
- spor salonuna gitsem erkekler popoma bakar mı26
- unutulan ünlüler11
- işid'in bütün yaptıkları meşrudur10
- karınızla gratise gider misiniz11
- sokak köpeklerini isteyen evinde baksın9
- fazla bilinmeyen harika şeyler8
- ankarayı öven tip17
- mert hakan yandaş10
- manyak olmaya karar verdim9
- kitap okumanın zararlı ve gereksiz olması13
- kaza yerinin tespiti iran ihası tarafından yapıldı8
- bugün üike olarak resmi yastayız11
- bir galatasaraylının kulağına fred diye fısıldamak12
- akp'nin fenerbahçe ve beşiktaş düşmanlığı8
- bir şarkı sözü der ki8
- insanlara olan inancınızı ne zaman kaybettiniz13
- icardi1905'i silip atmak19
- sevgilinin kız arkadaş lobisi9
- escort ile evlenmek10
- şişmanlar ölünce nereye gider8
- ellerim bos gonlum hos9
- kilo almak için bik bikle evlenmek10
- alex de souza vs fred9
- cumhrbaşkanm sizi dünya yenemedi ben nasıl yeneyim15
aklımı çokca kurcalayan halkın kendi kendini yönetmesi şeysi.
neden demokrasi?
her yerde bulabileceğiniz, tarihsel gelişimden çok olayın ortaya çıkış noktasını ve temelini irdelemeye çalışacağım.
dikta karşıtı yunanlar tarafından dünyaya kazandırılan yönetim biçimi, demokrasi. onlar kazandırmasa olmayacak mıydı? elbet olacaktı. insanın içindeki eşitlik güdüsünün demokrasi gibi bir kavram yaratması kadar doğal bir durum yok. peki bu eşitlik duygusu neyin nesi? herkesin eşit olması gibi bir durum söz konusu olabilir mi? herkesin eşit olması gerçekten doğru mu?
eşitliğin savunucularının hep güçsüzler olması çok da şaşırtıcı değil. güçsüzler, güçlülerle aralarındaki farkı kapatmak için çeşitli yollara başvurur. bunların en masumu ve iyi niyetlisi de eşitliktir. eşitlik güçsüzün eline güç verirken, güçlünün elinden de gücünü alır. çoğu insanın da eşitliği savunmasının nedeni budur. güçsüzdürler. güçlü olmak isterler. güçsüzlüğü kaldıramamalarının nedeni de egolarıdır. "bizim onlardan eksiğimiz ne? onlar da insan biz de insanız!" gibi sığ düşüncelerle beslenen eşitlik insanlar arasında olması gereken farkı kaldırır. insanların aynı olmadığı ayan beyan ortadayken onlar arasında eşitlik kurulmaya çalışılması da son derece vahimdir. peki vahim olan bu şey nasıl oluyor da kuruluyor?
çünkü güçsüzler fazla. eğer az olsalardı güçsüz değil güçlü olurlardı. farklılık güçtür. güçsüzlerin fazla olması da ortaya niteliksiz bir güç çıkarıyor ve demokrasi gibi saçma sapan görüşler ortaya çıkıyor. güçsüzlerin çoğunluk sayesinde yarattığı demokraside de bu çoğunluk en önemli aksaklıklardan biri olarak ortaya çıkıyor.
demokrasinin çoğulculuk ilkesi. doğru olanı değil fazla olanı seçer. ama dünyadaki herkes yanlışı savunuyorsa, bu onun yanlış olduğu gerçeğini değiştirmeyecektir. demokraside doğru olan değil kitleleri peşinden sürükleyebilen seçilirken, nasıl oluyor da demokrasinin bu kadar savunucusu olabiliyor?
"en doğrusu demokrasi!"
nereye demokrasi? sen önce doğru olanı seçebil, yalan söyleyip milleti kandıranı değil. yüzyıllar öncesinden insan düşüncesinin kusuru olarak gelişen bu kavramın günümüzde hala kullanılmasının nedeni, birilerinin işine gelmesinden başka bir şey değil. her düşünen, demokrasideki derin aksaklıkları görebilecek kapasiteye sahip.
herkes eşit değil, olmamalı. ama egomuz gereği, kendimizi güçlü olana yaklaştırmak için demokrasiyi kullanmalıydık, kullandık, kullanacağız.
neden demokrasi?
her yerde bulabileceğiniz, tarihsel gelişimden çok olayın ortaya çıkış noktasını ve temelini irdelemeye çalışacağım.
dikta karşıtı yunanlar tarafından dünyaya kazandırılan yönetim biçimi, demokrasi. onlar kazandırmasa olmayacak mıydı? elbet olacaktı. insanın içindeki eşitlik güdüsünün demokrasi gibi bir kavram yaratması kadar doğal bir durum yok. peki bu eşitlik duygusu neyin nesi? herkesin eşit olması gibi bir durum söz konusu olabilir mi? herkesin eşit olması gerçekten doğru mu?
eşitliğin savunucularının hep güçsüzler olması çok da şaşırtıcı değil. güçsüzler, güçlülerle aralarındaki farkı kapatmak için çeşitli yollara başvurur. bunların en masumu ve iyi niyetlisi de eşitliktir. eşitlik güçsüzün eline güç verirken, güçlünün elinden de gücünü alır. çoğu insanın da eşitliği savunmasının nedeni budur. güçsüzdürler. güçlü olmak isterler. güçsüzlüğü kaldıramamalarının nedeni de egolarıdır. "bizim onlardan eksiğimiz ne? onlar da insan biz de insanız!" gibi sığ düşüncelerle beslenen eşitlik insanlar arasında olması gereken farkı kaldırır. insanların aynı olmadığı ayan beyan ortadayken onlar arasında eşitlik kurulmaya çalışılması da son derece vahimdir. peki vahim olan bu şey nasıl oluyor da kuruluyor?
çünkü güçsüzler fazla. eğer az olsalardı güçsüz değil güçlü olurlardı. farklılık güçtür. güçsüzlerin fazla olması da ortaya niteliksiz bir güç çıkarıyor ve demokrasi gibi saçma sapan görüşler ortaya çıkıyor. güçsüzlerin çoğunluk sayesinde yarattığı demokraside de bu çoğunluk en önemli aksaklıklardan biri olarak ortaya çıkıyor.
demokrasinin çoğulculuk ilkesi. doğru olanı değil fazla olanı seçer. ama dünyadaki herkes yanlışı savunuyorsa, bu onun yanlış olduğu gerçeğini değiştirmeyecektir. demokraside doğru olan değil kitleleri peşinden sürükleyebilen seçilirken, nasıl oluyor da demokrasinin bu kadar savunucusu olabiliyor?
"en doğrusu demokrasi!"
nereye demokrasi? sen önce doğru olanı seçebil, yalan söyleyip milleti kandıranı değil. yüzyıllar öncesinden insan düşüncesinin kusuru olarak gelişen bu kavramın günümüzde hala kullanılmasının nedeni, birilerinin işine gelmesinden başka bir şey değil. her düşünen, demokrasideki derin aksaklıkları görebilecek kapasiteye sahip.
herkes eşit değil, olmamalı. ama egomuz gereği, kendimizi güçlü olana yaklaştırmak için demokrasiyi kullanmalıydık, kullandık, kullanacağız.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar