ülkemizde 80'li yıllardan günümüze dek süratle kronikleşen hastalık ve bu hastalık, yabancı kelimelerin dilimize karışmasıyla ya da dilimizin yanlış kullanılmasıyla ortaya çıkar.
Kulağa hoş gelen, sık bir sözcük örgüsüyle ama özünde hiçbir şey olmayan şiirler, öyküler yazılıyor olması bu virüsün başlıca taşıyıcısıdır. evet, her dil bazı ölçülerde siyasal, ekonomik ve toplumsal ilişkilere bağlı olarak diğer dillerden etkilenmektedir. fakat bu ölçülerin ülkemizde biraz daha dışa taşması kaygı vericidir. yabancı kelimelerin hızla yazılı ve sözlü dile girerek yaygınlaşması ve özellikle kullanım sıklığının artması, türkçe kelimeler yerine tercih edilmesi kullanım alanlarının dilimizin aleyhine genişlemesi ve neredeyse tüm alanlarda (eğitim, öğretim, yazılı-görsel basın, reklam) dilimize yerleşmesi düşündürücüdür.