ölen insanın ille de yıllarca bir yerde sabit tutulması yanlıştır.
neden gereksiz?
bana 1000 yıl önceki, 500 yıl önceki, 100 yıl önceki mezarlıkları sayınız. ve günümüzdekileri hatırlayınız.
tarihler günümüze yaklaştıkça sayacağınız mezarlık sayısı artar.
çok uzağa gitmeyin. kendi şehrinizin yüzyıl önce ölenlerin nerede olduğunu bir çırpıda söyleyebilir misiniz?
muhtemelen bugünkü şehir mezarlığı değildir. hatta küçük bir yerleşim yerindeyseniz o mezarlık kaybolmuştur bile. e peki 1000 yıl önce ölenler gömülmüyor muydu? elbette gömülüyordu. eee nerde çoğu? toprak oldu gittiler. mezarlık ziyaretlerinde küçük çocuklara tembih edilir: "aman yavrum tümsek olan yerlere dikkat et, basma mezar olabilir" diye. e biz ev, otel, rezidans, avm, hastane, stat yaptık üstüne.
daha da bir çok sayılabilir. güncel bir örnek diye verdim. bunun haricinde olan savaşları, doğal afetleri de sayabilirsiniz.
bakın tasvip etme, etmeme meselesi değil. almanya'da, fransa'da mezarlık için aidat ödüyorlar. ödeyecek parası yoksa(geride kalanların) alırlar seni kimsesizler mezarlığa üst üste, rastgele gömerler. türkiye'de paran yok diye mezardan çıkarıp gömülme yok.(en azından benim bildiğim) bu anlattığım sadece bir örnekti. mezardan çıkarmasalar da gelecekteki mevcut yerlerimiz kaybolacak.
zaten tarihi 1 kişi değilseniz mezarın pek önemi yoktur. bu demek değildir ki onlar sizden çok üstün. hayır. onların mezarı korunuyor, saklanıyor. kadavra, yakılma veya başka bir şey. tercih bireye kalsın. ölmeden önce sorulabilir. mesele ateist veya başka bir şey olma mevzusu değildir. korkmayın(!) ateist değilim.
yazımı nihayetlendiren 11 e 10 kala'dan bir sahne:
