bugün

osmanlı imparatorluğu

emperyalist olmadığı söylenir. devamında "osmanlı işgal etmezdi, fethederdi" diye güzel bir yalan söylenir, ki doğru değildir bu.
lise tarih derslerine doğru bir geri dönüş yaparsak osmanlı'nın emperyalist kimliği ortaya çıkıverir. hatırlarlanırsa osmanlı devleti'nin barış anlaşmalarında "x kralı, şu kadar altını ve yıllık bu kadar vergiyi kabul etti" gibi ibareler geçerdi. nihayetinde osmanlı'nın gücünü kabul eden rakip devlet yokolmaktansa önce bir miktar peşin ve devamında her yıl düzenli olarak vergi vermeyi kabul etmiştir. işte o vergiler de emperyalist kimliğin şifresidir.

bir de osmanlı devletinden söz edilirken hep bir hoşgörüden bahsedilir. hani fethettiği ülke insanlarının dinine dokunmadığı, ibadetlerini özgürce yapmalarına izin verdiği yönünde. bunun sebebi hoşgörülü olmaktan ziyade ekonomiktir. bilindiği gibi osmanlı coğrafyasında müslüman olmayanlardan cizye ve haraç adı altında vergi alınmaktadır. işte bosna hersek halkının birden imana gelip müslüman olmasına sebep olan da bu vergilerden cizyedir.

benim okuduğum kitaplardan anladığım, gelir kaybına uğramamak için osmanlı devlet yönetiminin toprakları içinde yaşayan herkesi müslüman yapmak için hiç gayret göstermediği, gayrimüslimlerin müslüman olmasına da pek sıcak bakmadığıdır. hatta hristiyan tebaanın toplu olarak müslümanlığa geçişine mani olduğunu da hatırlıyorum.