bugün

betty blue

1986 yapımı fransız filmi. sıradışı bir kadının ona sıradışı bir aşk duyan adamla olan sıradışı hikayesi.

--spoiler--

betty'nin kontrolsüz davranışları, durmak bilmeyen iç sesi, hırçınlığı, sürekli ismini duyduğum "borderline"nın nasıl bir illet olduğunu anlamamı sağlıyor bu film sayesinde. betty'nin tüm anormalliklerine, zaman zaman korku uyandıran çılgınca davranışlarına rağmen zorg'un bitmek bilmeyen sabrı aşkının büyüklüğünü gösteriyor insana. ben bile şimdi ne yapacak bu kadın diye korkuyla beklerken adamın böyle ne zaman ne yapacağı belli olmayan, çılgın, sorunlu bir kadını çocuğunun annesi yapmak istemesi; onunla korku dolu, belirsiz bir geleceğe düşünmeden atlayabilme cesareti takdire şayan.

--spoiler--

ama herkese göre değil bu film. hani özendiğimiz aşkları bize sunan filmler vardır ya izledikten sonra kendi hayatımızı sorgularız. öyle olamadığımız için üzülürüz. işte bu film öyle değil. bu film; hikayesi, karamsar havasıyla insanı üzüyor fakat aynı şeyleri yaşamadığımız için sevindiriyor bizi. ancak gerçek aşkın ne demek olduğunu da gösteriyor. ve kendisine uygun tasarlanmamış bir evrende yaşamaya mecbur insanların yaşadıklarını bir nebze anlamamıza yardımcı oluyor.

kitabı da vardır.

"duvardan atlarken liflerini koparan ve ayağa kalkmaya çalışan vahşi bir attı. çayır sandığı şey kasvetli bir ağıldı."