çocuk esirgeme kurumu

entry62 galeri
    18.
  1. çoğunlukla iki nedenden ötürü ekrana gelen kurum.
    ya bir ünlü(!) oraya bir bağış yapmıştır, hediye ettiği oyuncaklar ve şaşkın bakışlı çocuklar arasında yapmacık gülüşüyle poz verir.
    ya da bir skandal yaşanmıştır. insanın izlemeye yüreği dayanmaz.

    peki ya bizim bu kurumu unuttuğumuz zamanlar ne oluyordur orada. o çocukların yüzlerindeki eksik gülüşleri kayboluyor mudur? peki güneş doğuyor mudur pencerelerine. biz bir üçüncü sayfada tecavüz-taciz-dayak* haberlerini okurken, hani yüreğimiz burkulduğunda, adlarını bile bilmediğimiz o çocuklar, ağlamak için kime sığınıyorlardır. kimsesi olmayan çocukların kurumu mudur orası, yoksa kimsenin "kimse"si olsun istemediği çocukların mı?
    doğduğunda donması için sokak ortasına bırakılan bir çocuk vardır aralarında mutlaka. adını "umut" koymuştur bir-iki gün misafir olduğu karakoldaki polis amcaları/teyzeleri. sonarası, sonrası hepimizin bildiği şeydir işte. "küçük umut" başlıklı üç-beş haber, bir yığın bürokratik yazışma, çocuk esirgeme kurumunun kayıt defterine büyük harflerle bir "umut" ismi. ardından tek düze boyanmış duvarların içinde nice çığlık, ağlayış, gözyaşı, buruk kahkahalar. umut'un sesi biraz hırıltılı çıkıyordur muhakkak. onu dünyaya getiren ve sokağa bırakan varlık(*)ona hissettirmiştir yalnızlığın soğuğunu. ciğerlerine işlemiştir yalnızlık umut'un. o yüzden sesinde hep bir hırıltı, hep bir hüzün durur. sonra her seferinde olduğu gibi, umut unutulur. bizim umut etmeyi unuttuğumuz gibi, yitiriz umut'umuzu. nice umut'a yaptığımız gibi.

    "...zihnimin derinlerinde yaptığım kazılarda onca yılın çöpleri yatılı.
    onların içinde binlerce ölümsüzlük ölümü ölmüş.
    kaybettiğim gülücüğü gül demeti halinde koymuşlar oysaki suratıma.
    gömülü parmak izlerin omuzlarımda.
    gözlerimde bir filmsin.göz çukurlarımda uyuyakalmış bir bebeksin.
    bende ninniyim uyu..."
    6 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük