# Çoğu kişi yabancı dil demiş, evet bu çok doğru. Çünkü derslerde ilginizi çekmeyen konular oyunlarda ilginizi çeker. Orada neler dönüp bittiğini anlamak ister, çaba sarf edersiniz.
# Baskı altında karar verme alışkanlığı.
Bu öyle her oyun için geçerli değil. Özellikle profesyonel ve yarı profesyonel oyuncular bu konularda kendini çok geliştirir. Kimi zaman öyle bir durumda kalınır ki, onlarca kişinin sizin vereceğiniz kararı izleyeceğini bilirsiniz, o noktaya kadar geldiğiniz arkadaşlarınızın tüm emeklerinin üzerinizde olduğunu hissedersiniz. Yaptığınız iş ne kadar ciddiyse, o kadar baskı görürsünüz. Ve en sonunda buna alışırsınız.
# Akıl çalıştırma meselesi.
Sürekli aynı şeyleri yaptığınız oyunlar zeka gerilemesine yol açar. Beyin aynı düşünme yollarını sürekli kullandığı için diğer noktalar kullanılmaz. Ama sürekli düşümenizi gerektiren, bir taktik kurmanızı gerektiren ve ya güçlü senaryoya sahip oyunlar, bir bulmaca çözüyormuşsunuz ibi zihninizi meşgul tutar. Bu da düşünce yollarınızı açar.
# Sosyal ilişkiler ve güven
Benim dört senedir konuştuğum, ilk takımızı beraber kurduğumuz arkadaşlarım mevcut. Adamlarla oturup kahve içmişliğim yok evet, ama oturup kahve içtiğim arkadaşlarımla konuşmayacağım konuları anlatabilecek kadar yakınım. Aynı şeylerden hoşlandığınız, aynı konuları konuşmayı sevdiğiniz, aynı oyunlardan zevk aldığınız bu insanların sizinle ortak yönü çok.
Oyuncu arkadaşlıkları kıymetlidir. Çünkü hayatınızda kaç kere arkadaşınızın "Hadi be oğlum bütün umudumuz sende şu an" diye baktınız? Ya da "Ben düşsem o kaldırır, bana bir şey olursa o kazandırır" tarzı düşünceleri gerçek hayatta kullandınız?
Belki de sosyal ilişkilerinizde bir insana yükleyemeyeceğiniz umutları yüklemeyi öğrenirsiniz. Yaparsa güvenmeyi öğrenirsiniz. Yapamazsa canımız sağolsun, bir dahakine gençler diyip eğlenmeye dönmeyi öğrenirsiniz.
