bugün

ask acisinin bir omur surecegini sanmak

terk edilişin ilk saat ve günlerinde kişinin bu acının hiç bitmeyeceğini, yüreğinin bir ömür boyu sızlayacağını sanmasıdır...

size hayatı günlük gülistanlık yapan sevgilinin hiç gitmeyeceğini düşünerek yaşadığınız mutluluğun gün gelip de "hoşçakal" demesiyle içinizde patlamasından dolayı oluşan acının sizi hiç terk etmeyeceğini düşünmenize yol açar...

günleriniz acı içinde geçer, geceleri saatlerce ağlarsınız... tekrar geri dönmesi için türlü yollara başvurursunuz... tekrardan "biz" olalım diye kendinizi onun karşısında küçük düşürürsünüz...

ilk zamanlar kendinizi geri döneceğine inandırarak umutlandırırsınız... hep bir inanç ile onunla iletişime geçmeye çalışırsınız... acınız içinizde dağ gibi büyümektedir... ve buna bir son vermek yine gidenin geri dönmesiyle mümkün sanırsınız...

halbuki giden hiçbir zaman geri dönmez, zaten kafasına gitmeyi koymuşsa size ve kendine acı çektirmeyi de düşünmüştür...

siz ise bitmeyecek sandığınız acınızı içinizde kanatırken günlerce, o yeni bakışlar yüklemiştir gözlerine...

aradan aylar geçince anlarsınız boşa acı çektiğinizi, boşa üzüldüğünüz... hatta "değmezmiş lan" bile dersiniz kendi kendinize... ilk başlarda yaşadığınız acıdan eser kalmamıştır...

günler sizin icin daha bir güzel geçmeye başlar... artık sadece kararttığınız günleri hatırlayıp hafif bir tebessüm kondurursunuz yüzünüze...

siz tekrardan acı çekmek için yeni birisini oturtursunuz yüreğinize...