yavuz, babasının elini öpüp istirahata gönderdikten sonra, sabık padişah yol üzerinde vefat eyledi. yavuz'un onu zehirlediği iddiası, dayanıksız ve boş bir dedikodudan öteye gidebilecek bir şey değildir. her gördüğü şayiaya mal bulmuş mağrip edasıyla atlayanların, kulaktan dolma bilgilerle zanna dayanan tuhaf görüşünden ibarettir.
hayır, yapmamıştı. ikinci bayezid, ilerleyen yaşının verdiği bir atalet halinde bulunuyordu. anadolu kaynıyor, orada burada isyanlar çıkıyor, onları bastırsın diye gönderdiği komutanları öldürülüyor ama bayezid'in elinden başka bir şey gelmiyordu. amasya'daki osmanlı şehzadesi murad dahi kızılbaş olmuş, topladığı on bin kişiyi aşan kuvvetle şah ismail'in ardına takılmıştı. yavuz, devletin bekası, halkın sıhhati ve dinin selameti için babasını tahttan indirmeyi lüzumlu gördü. halk ve asker de yavuz'un padişahlığını istiyordu. şehzade ahmed'i babası tutardı ama varisi babanın belirleyemeyeceği, güçlü ve atılgan olanın tahta geçeceği zaten bilinen bir husustur. bayezid'in böyle bir salahiyeti mevcut değildir. nitekim şehzade ahmed başa geçse dahi, istanbul halkı öyle bir isyan çıkardı ki, yavuz tahta oturdu. ''halkın adamı'' başa gelmiştir, bürokrasinin tuttuğu kimse değil. bu da bir iftihar vesilesidir.
yavuz'un bayezid'i hal etmesi için fetvaya ihtiyacı yoktur, bayezid'e düşen, tahttan çekilmekti, ki böyle de yapmıştır. bağy meselesi çetrefilli bir meseledir. zira bağy suçunda, meşru halifenin otoritesini tanımamak, ''taht bizim hakkımızdır'' demek vardır. ama yavuz, babasının hakimiyetini tanımakla beraber, politikada ona muhaliftir. üstelik bayezid'in tahttan çekileceği kesindir, yerine şehzade ahmed'i geçirmek istemektedir fakat kanunî olarak buna hakkı yoktur. (bkz: fatih kanunnamesi) yavuz'un bayezid'le savaşma sebebi, aslında budur. taht mücadelesinde babanın taraf tutması, bir tarafa destek vermesi, öteki tarafı yok saymasıdır. yoksa sultan selim, babasının hakimiyetini tanımıyor değil idi.