ikinci bahar dizileri iyi oluyor aslında. dizi dediğin müziğiyle senaryosuyla bir bütün oluşturmalı ki hafızaya kaydedilsin. tamam, dizi müziği harika ama senaryo evlere şenlik.
şimdi karakterle üstünden biraz dallanalım budaklanalım.
gülendam derler adına bir genç kız var:
kızımın gayet güzel. sarı bi oğlan var ilçeye yeni gelmiş, sorunlu, şehirli bildiğin züppe. neyse bizim gülendam oğlanla tanıştı bi ara ama bu kadar dümbükçe olur. çocuk deniz kenarında oturuyor derken bir kız ortaya çıkıyor bir soru iki cevap muhabbet başladı. yok bizim gençlik hep oturuyor oralara ama bu kadar safına, temizine ve de güzeline pek rastlamıyor. neyse bu muhabbet çeşitli mekanlarda uzuyor da uzuyor ulan bi bakmışız aşkın kapısına dayanmışlar... töbe töbe
aydan şener'in oynadığı karakter ki ablamız o yaşta hala asil bir güzellik taşıyor:
güzelliğini kenara koyalım da abicim insanda azıcık ar olur, vicdan olur... sen tut seneler sonra nikah masasında bıraktığın damada git "herşeyi unutalım mehmet ali, özür dilerim". böyle ucuz bi teşekkür olur mu. o zamandan beri düşünüyorum ne yapmalı bu "şeherli" karıyı... nasıl gözüne sokmalı yanlışını yüzsüz ya hu. kendimi yedim namerdim böyle büyük kazık olur mu?! du bakalım öğrenicez inş ilerki bölümlerde.. bence eften püften bir şey şimdiden söyleyeyim...
belediye başkanı mehmet ali bey:
herif haklı öfkesinde. haklı da ulan bir öfke bu kadar canlı yaşatılır mı şaşıyorum ama ne yapmalı sorusuna cevap bulamıyorum... !!!
evin büyükleri yani iki ailenin de anneleri:
abicim bu karılar görmüş geçirmiş dersin yok arkadaş bildiğin süzme bu hanımlar. ya tutturmuşlar kazıkçı gelinle yaralı damadı yıllar sonra dost meclisinde barıştırmaya. aklınız alıyor mu sizin, ateşle barut yanyana gelir mi? bir de bu ikiliyi barıştırmak için olmadık tavırlar yapıyorlar ya hiç olmazsa olayları biraz suyuna bırakır yavaş yavaş çözülür dersiniz... ama hem iki öfkeli hem de onu geçtim iki eski aşık ve biri terkedilmiş... yok yok olmayacak bizim kocakarılar da kafayı yedi...
orda bir gelin var geveze mi geveze:
kocasına havele ediyorum o zilliyi ama kocası ağzını büzemez ki o bülbülün. olur olmadık yerde zırvalıyor zilli.
herşeyi geçtim de arkadaş o aydan şener nasıl ilan-ı aşk yapacak nasıl hala sevdiğini söyleyecek, nasıl ilk ve tek aşkının mehmet ali olduğunu itiraf edecek. filmin koptuğu sahnedir o sahne, yani herşeyidir. söylemek zorunda yani söylemeyecekse baştan izlemeyelim yönetmen!
