seni çok seviyorum kemal sunal. ve çok özlüyorum tabii ki. ne kadar az insan hiç tanımadığı hiç görmediği insanlar tarafından bu kadar yürekten sevilir ve özlenir ki? inek şaban'la ya da tarzan Rıfkı gibi filmlerinle değil. onları da seviyorum ama seni kasaptan bakkaldan köşe bucak kaçan halinle seviyorum en çok. haklıyken hep haksız düştüğün için karakola gitmeye çekinen halinle seviyorum. ödül diye köyden kente göç ettirilen ve dolmuş parasını bile evini geçindirmek için harcayan, her sabah okula maraton koşusu adı altında yetişen öğretmen halinle seviyorum. garibanlığını seviyorum. acılara bile kahkahalarla gülmeni bir de.
gerçek hayatında ne kadar az güldüğünü öğrendiğim günden beri filmlerdeki gülüşün daha anlamlı. yani yıllardır sen gülerken umut yeşeriyor etrafımda. kayıkta bulduğu bebeği evlat belleyen ben gibiyim. kıymetli saatini rehin bırakan da ben. ben gibiyim bir robotun ölmesine için için ağlayan. o temiz yürekli deli kahraman, o karlı havalarda kaymakam ben gibiyim. köylere, kalplere, dostlara tel örgüler çeken de ben...
bir kez bile sektirmeden, rastladığım kanalda durup seyrederim yüzünü, gülüşünü. sesin ruhumu çok eskilerden çok uzak geleceklere taşır. ne kadar da beyazsın. ne kadar bizden. nasıl da yarım kaldın. yine de yaşıyorsun biliyor musun? her bir adın her bir sözün capcanlı aramızda. içimizde garipliğinden nice şey taşıyoruz. yalnızlığından. "senin daha çok kazanman lazım şevket." deyişinden en saf halinle... "teessüf ederim ben size böyle mi kahve yapıyorum?" deyişinden... saflığından işte anlasana. en güzide bir laci gibi üzerine cuk oturan... bir mendil gibi pırıl pırıl kalbinin üstünde duran ne çok şey. evimizdensin. ailemizden. yüreğimizden. ekmek gibi kutsal önce, sonra ekmek gibi öksüz, hem yetim... çilenin neferisin.
seni çok seviyorum kemal sunal. gırtlağıma yapışsalar babama demem böyle. babamdan çok görmüşlüğüm var seni. ondan çok gülmüşlüğüm ağlamışlığım var beraber. duan dilimden eksik değil. sesin kulaklarımdan yüzün hatırımdan masumiyetin ruhumdan...
çok erkendi çok. nasıl da yarım kaldın. nasıl da yarım kaldım. nasıl da yarım kaldık. daha büyüyecektik. büyüyecektik...