bugün

ondokuz mayıs üniversitesi

okula başladığım gün eğitim fakültesinin bahçesinde inekler otlanıyordu, ierleyen zamanlarda bu duruma alışmaya başladım. bir gece 22:45 de eğitim fakültesinden dersten çıkmıştım ilk dolmuşu ve görevli otobüsü kaçırmıştık bir arkadaşımla. beklemeye başladık dolmuşu peş peşe sigaralr yakıyoruz yok dolmuş gelmiyor yürüyelim dedik hastanenin olduğu mevkide araba olabileceğini düşündük yürümeye koyulduk ormanın ortasından giden kestirme bir yol vardır bilenler bilir. başladık yürümeye yabani hayatın içine girmiştik resmen arkadaş izmirden gelmiş şehir çocuğu oğlum korkuyorum diyor; ben başladım teselli vermeye yok oğlum korkma ben ne avlara gittim kurt bişey yapmaz domuz bişey yapmak anlatıyorum. (kurt domuz olmaz diye sallıyorum üniversite amk) patapatapata bir ses geldi sıçtım erkekliğede bok sürdürmüyorum ama sıçtım anlatamam cidden sıçtım. arkadaş üstüme atladı lan lan lan o ne falan ne biiyim amk diyorum tilki falandır diyorum ama ses o değil. tam o anda arkadan peş peşe giden yaban bir yaban domuzu sürüsü.. normal şartlarda bağırmamız lazım ama sustuk amk şaşkınlıktan mı korkudan mı bilemedim o anda domuz lar 5 metre ötemizden en az 20 tanesi gitti. şoka girdik sadece izlemekle yetindik domuzlar geçti biz kaçmaya başladık işte.. evet mallık
bu da omüyle ilgili bir anımdır omü budur işte, ne zaman neyle karşılacağın hiç mi hiç belli olmaz.