not: ekşi sözlükten alıntıdır. çok beğendiğim ve beni inanılmaz duygulandıran bir entry;
tek bir fotoğrafı var. mesela ali ismailin gülen fotoğrafı var, ethemin tavşan kulağı yaptığı fotoğrafı var ne bileyim işte ahmet yakışıklı mesela, falan filan.. bakınca "hayat dolu" olduklarını görüyoruz. bakınca önce güzellik görüyoruz, sonra üzülüyoruz bunun artık solmuş olmasına.
bu kızın tek bir fotoğrafı var. gözlerini az daha kıssaymış, ne bileyim, makarnaların amına koyayım, bu kızın fotoğrafı niye bu kadar gerçek? niye gözümüz başka bir şeye kaymıyor bakınca? ne bileyim, güzel saçlarına, tatlı gülümsemesine, çocuk renklerinde kıyafetine, niye? ulan, gözlerini az daha kıssaymış. tek fotoğrafı var lan çocuğun.
ben sokakta, otobüste, filmde, şurada burada işte birini görünce hayal ediyorum başka bi yüzü. yaşlı bir kadın görüyorum, burnunu küçültüyorum, cildi tazeleniyor, kirpikleri sıklaşıyor, meğer güzel bir kadın oluyor. küçük bir çocuk görüyorum, büyüyünce az çok nasıl bir yüzü, nasıl boyu posu olacağını canlandırıyorum. bugünün güzellerine bakıyorum, kimisi yine güzel kalacak, kimisinin ilk ağzı büyüyecek falan filan..
bu kızın gözünde korku görmüyorum ben kimisi gibi, komik bir ifade görmüyorum, iri gözler görmüyorum. güzel çekememişsin amına koduğumun fotoğrafçısı! bir şans daha versene şu kıza...
fotoğrafçı bile umursamamış ulan şu kızı. gülseydi, yaşasaydı, bi şans verseydiniz..